Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şule Yılmaz

431 syf.
·
Puan vermedi
Emir Timur Yıldırım Bayezid
Emir Timur Yıldırım BayezidTarkan Suçıkar
8.1/10 · 37 okunma
Reklam
Çalış, genç arkadaşım çalış! Nâmerde muhtaç olmak, ölmekten beterdir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Saklısı gizlisi yoktu. "Kötü ruhlu kişiler dedikodumu yapmaya kalkıp, Mustafa Kemal dün gece içki içmiş, dans etmiş derlerse, evet içti, evet dans etti cevabını verin. Her şeyi, günahı da sevabı da açık yapmak gerekir. Ne yapacaksak daima milletin gözünün önünde yapacağız" diyordu.
Sayfa 426Kitabı okudu
Basına manşetlik cümleler verirdi. Slogan şeklinde, akılda kalıcı kelimeler seçerdi. Çünkü, gazetecilik yönü vardı. 1918'de İstanbul'da "Minber" adıyla gazete çıkarmıştı. "Hatib" takma adıyla köşe yazıları yazardı. Askeri kimliği nedeniyle gerçek adıyla yazması yasaktı. Istanbul hükümetini eleştiriyordu. Bir yazısında Damat Ferit paşa hakkında "cahil, müsibet, saygısız, küstah, gaflet içinde, gülünç, kitap okumaya muhtaç" gibi benzetmeler yaptı. Şak... sansürlendi! Gazetenin o sayısı toplandı.
Sayfa 296Kitabı okudu
Reklam
1923... İzmir İkiçeşmelik'te Ankara sineması vardı. Türkiye'nin ilk sinemacısı Cemil Filmer işletiyordu. Mustafa Kemal, Lafiye'yle birlikte geldi. Locaya oturdular. Salona baktı, hıncahınç doluydu, herkes erkekti. "Cemil neden hiç kadın yok ?" diye sordu. "Paşam kadınlara sadece salı günleri sinema gösteriyoruz" cevabını alınca, yaverine döndü, "salonun yarısını boşaltın, bizi karşılamak için dışarıda biriken kadınları davet edin" dedi. Kadınlar alkışlayarak ve ağlayarak salonu doldurdu, kolidorlar bile tıklım tıklım kadın oldu. Hep birlikte Şarlo İdama Mahkûm filmini seyrettiler. Milattı. Kadın-erkek bir arada, tarihimizde ilk kez işte böyle film izledi.
Sayfa 232Kitabı okudu
Kara Fatma
Esmerdi. Kara kaşlı kara gözlüydü. Simsiyah elbise giymişti. Simsiyah pantolon gitmişti. Çizmeleri simsiyahtı. Tüfeği simsiyahtı. Kemerinde simsiyah kama vardı. Kamçısı simsiyahtı.
Laiklik ve eşitlik
"Eşitlik yalnız bir gerçeklik değil, bir gerekliliktir" de diyordu Çiçeron bir zamanlar. Ve ardından şunları ekliyordu: "Özgürlük herşeyden tatlıdır, ama eşitlik olmayan yerde özgürlük de olmaz."
GERÇEK VE SAHTE ATATÜRKÇÜLER
(...) Gerçek Atatürkçüler, egemenliğin kayıtsız ve koşulsuz ulusta, halkta olmasını isterler, cumhuriyet yönetiminden yanadırlar. Sahte Atatürkçüler, cumhuriyetçiliğe karşıdırlar, padişahlığı, halifeliği savunurlar. Sahte Atatürkçüler, Atatürk'ü hiç sevmezler ve O'nun aleyhine demediklerini bırakmazlar. Zalim padişah ll. Abdülhamid ile hain padişah Vahdettin'e övgüler düzerler. Gerçek Atatürkçüler, şeriatçılığa karşıdırlar, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını, laiklik ilkesinin tam olarak uygulanmasını, inanç ve ibadet özgürlüğünü savunurlar. Sahte Atatürkçüler, şeriatçılıktan yanadırlar, devletin İslâm dini kurallarına göre yönetilmesini ve devletin yurttaşlarının dini inançlarına karışmasını isterler. Laikliğin yeminli düşmanlarıdır. (...)
Sayfa 163Kitabı okudu
(...) Bazı kişiler, yurdumuzda yeteri kadar Atatürkçü olmadığını ileri sürerler. İnsaf, el insaf! Allaha şükürler olsun ki, bereketli topraklarımızda bol bol Atatürkçü yetişmektedir. Evet, yurdumuzda çeşit çeşit, türlü türlü, boy boy, renk renk, biçim biçim Atatürkçüler, Atatürk inkılapçıları vardır. Çeşit çeşit Atatürkçülerimizle kırk bir kez maşallah, nazar değmez inşallah...
Sayfa 162Kitabı okudu
942 öğeden 916 ile 930 arasındakiler gösteriliyor.