ölmüş olduğum zaman
aslında kurtulmuş olacaksın benden
inan hafifleyeceksin
belki ara sıra hatırlayacaksın da
-benim ne suçum var
-bu kadar sevmemeliydi diyeceksin
bense her şeye rağmen diyorum ki
öldüğüm zaman
bana senden uzaklarda
basit, gösterişsiz bir mezar kazsınlar
ne arayanım olsun ne sevenim
insanlardan bir tek dileğim var benim
mezartaşıma seni sevdiğimi yazsınlar..
Balıklar denize muhtaç
Çiçekler toprağa ve suya
Umutsuz yaşamıyor insanlar
Dal yapraksız olmuyor
Meyve ağaçsız
Tanrı bizsiz Tanrı değil
Biz Tanrı’ya muhtacız
Ve ben de sana muhtacım sevdiğim
Su gibi, ekmek gibi
Adın dudaklarımda
Bir sabah uyanınca
Nefes alabilmek gibi
eskisi kadar özlemiyorum seni,
ve ağlamıyorum olur olmadık zamanlarda..
adının geçtiği cümlelerde, gözüm dolmuyor
yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
biraz yorgunum..
biraz kırgın..
biraz da kirletti sensizlik beni!
nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
“iyiyimler” yamaladım dilime
tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
gel diye beklemiyorum artık,
hatta istemiyorum gelmeni..
nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
benim derdim bana yeter, banane!
alıştım mı yokluğuna?
vaz mı geçiyorum, varlığından?
tedirginim aslında,
ya başkasını seversem?
inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem…
SENSİZ
Sensiz de denizi seyredebiliyorum.
Hem dalgaların dili seninkinden açık.
Ne kadar hatırlatsan kendini boş.
Sensiz de seni sevebiliyorum.
Hep boş konuşurduk hatırlar mısın, bula bula
Karşılaştığımız zamanlarda,
Sen sevgiden şimaran çocuk,
Ben şaşıran budala.
Böyle hep çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bi ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bişey var;
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin…
Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında
Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum.
Ne dediğime inanma
Seni değil kendimi aldatıyorum
Sen istediğin kadar
Varlığın ta kendisi ol
Ölümsüzlüğün ta kendisi
Ben günden güne yok olmaktayım
Bütün ışıkları kaldırıp attım bir yana
Anlamıyor musun
Gökyüzü güneş olsa
Sensiz karanlıktayım
“sana bir şey olsa haberi olmayacak insanları taşıyorsun içinde, sana bir şey olmasın diye içi titreyenler varken.
Başka evlerin ışıklarına dalmışsın, karanlığın bundan.
Birilerine özenirken senim güzelliğin kırılıyor aynada, tüm ağrıların ondan. “
Sana gelince..
Ne ben Sezar’ım,
ne de sen Brütüs’sün..
Ne ben sana kızarım
ne de zaatın zahmet edip bana küssün,
Artık seninle biz,
düşman bile değiliz..