Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Süleyman Selim.

Süleyman Selim.
@slygns
hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz.Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler.
Aşk üzerine çok etkileyici bir kitap ben lise yıllarında okumuş ve etkilenmiştim. Belki de olayların gerçeklik payının olması beni etkiledi , belki de konya da geçmesi etkiledi. Roman bazı kişilere göre gerçeklik payı olan olaylardan etkilenilerek yazılmış . Konya'da geçen yabancı ülkeden gelen bir kız öğrencinin konya gazi lisesi de öğrenime başlaması ile okulun popüler erkeği ile olan bağını anlatıyor. Tabiki popiler gencin platonik aşık kızın oyunları araları açılır sonra okul biter ve olaylar sonra devam eder bütün sorunlar asılır evlenirler sonra delikanlının piskolojin sorunları baş gösterir ve bu piskolojik sorunların kaynağı sevdigi kız ile arasını ayıran platonik aşık kızdan delikanlının aldığı intikam olduğu anlaşılır . Sonu çok acikli delikanlı tedaviye başlar ancak kaldıramaz sonunda kaza görünümünde intihar eder. Kız olan olayların iç yüzünü delikanlının bıraktığı mektuplardan öğrenip pişman olur .
Reklam
Herşeye Rağmen
Olduğun yerden başla.elindekini kullan. Yapa bildiğini yap
Sayfa 27 - alfaKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hedefler bir yön belirlemek için iyidir, ancak ilerleme kaydetmek için süreçler en iyisidir. Hedefleriniz hakkında düşünmek için çok fazla zaman harcadığınızda ve süreçlerinizi tasarlamak için yeterince zaman ayırmadığınızda bir avuç problem ortaya çıkar.
Uzun yıllar alışkanlıklarıma da böyle yaklaştım. Her biri ulaşılması gereken bir hedefti. Okulda almak istediğim notlara, spor salonunda kaldırmak istediğim ağırlıklara, işte kazanmak istediğim karlara hedefler koydum. Birkaçını başardım ama çoğunda başarısız oldum. Sonunda, sonuçlarımın belirlediğim hedeflerle ve takip ettiğim sistemlerle neredeyse her şeyle çok az ilgisi olduğunu fark etmeye başladım.
Reklam
Sıkıntının başarı karşısında en büyük tehdit olduğunu belirten satırları okurken şunu düşündüm; Aslında sıkılmak bir yerde iyi bir sıçrama adımı değil midir? İnsanın can sıkıntısından ötürü yaratıcılığı biraz da şekillenmiyor mudur? Sıkıntılar biraz sorgu sual hallerini doğurmaz mı? Her şey bir an durduğunda, üretemediğimizde, ne yapacağımızı bilemediğimizde zihin taramıyor mu kalbi yoklamıyor mu ne yapabiliriz diye?
Çözülme Anı
Çözülme Anı: Bir buz küpünü düşünün. Oda soğuk, sıcaklık -3,8 derece. Yavaş yavaş ısınıyor ortam. Eksi 3,3 -2,7 -1,6 -0,5... Buzda hala bir değişim yok. Vee 0 derece... Buz erimeye başlıyor. Önceki sıcaklıktan pek bir farkı yok ama büyük bir değişimin kilidi açılıyor. Önceki pek çok eylemin sonucu olarak açılıyor aslında bu başarı kilidi. Alışkanlıklar serüveninde ilerlerken bazı anlar hayal kırıklığı hissettirebilir bize, sanki bir fark oluşmuyor gelebilir. Oysa o çözülme anına dek kendimize zaman tanımamız, sonunda bize güzel bir hediye olarak geri dönüyor.
Ortam tasarımı HAYATINIZIN MİMARI olmanıza olanak sağlar. Kendi dünyanızın tüketicisi değil TASARIMCISI OLUN.
her halini görmek istediklerim oluyor, uzun uzun tahammülle.. sonra çekiliyorum, arka bahçeme. bi kitabın ön sözünü daha bitiriyorum.
Görünüşte herhangi bir tutku veya arzuları olmayan birçok insanın aklı da durgun olmaktadır. Bunlar görünüşte sakin, durgun, sabırlı ve iyi bir kontrol sahibiymiş gibi görünseler de bu, onların konsantrasyonlarının iyi olduğu anlamına gelmez. Bu tür insanlar, yeterli enerjileri olmadığı için üşengeç, hareketsiz, hantal, hâlsizdirler. Kontrol edebilmek için çok az enerjileri olduğundan, az olan kontrollerini de kaybetmezler.
Reklam
Bir insanı incelemenin en iyi yolu, onun bedensel hareketlerini izlemektir. Çünkü o kişinin hareketlerini incelerken, aslında aklını da incelemiş olursunuz. Çünkü, hareketler aklın birer yansımalarıdır. Akıl nasılsa, hareketler de öyledir. Akıl huzursuz, tepkisel, istikrarsız, kaygılı ise, hareketleri de öyle olur. Hareketler kontrollü ve düzgün ise, akıl Da kontrollü ve düzgün bir işleyişe sahip olur.
Çalışırken, sadece çalışmalısın ve oynarken de sadece oynamalısın". Kendinizi tamamen zevk ve sefaya verirseniz, zevk ve sefadan başka bir şey üzerine asla tam olarak yoğunlaşamazsınız. Aklınız sadece aşk üzerinde durursa, bundan başka bir şey düşünemez olur ve daha önce yaşadığınızdan çok daha yoğun bir aşk hâlini kendinizde geliştirdiğinizi görürsünüz.
Enerjileri nöbetler şeklinde çalışır; bazen çok iyi konsantre olmuşken, başka bir zaman çok az olabilirler. Bu kişilerin konsantrasyonları çok kolay harekete geçirilebilir ve çok kolay da yok edilebilir. Bu durumu anlamanın en iyi yoluEğer silah, siz istediğiniz zaman ateş aldıysa, hedefini vurur. Fakat siz henüz hazır değilken ateş aldıysa, sadece merminiz boşa harcanmış olmayacak, aynızamanda bir zarar da oluşabilecektir.
Kendi düşüncelerini, arzularını, planlarını, çözümlerini ve çalışmalarını yönlendiremeyen bir kişi, tam anlamıyla başarıya ulaşamaz. Bir an saldırgan, bir an ise sakin olan kişinin, kendisi üzerinde yeterince kontrolü yok demektir.
Bazı insanların asıl preblemi belkide bu
Aklının istediği gibi başıboş bir şekilde konudan konuya gezinmesine izin veren kişi , bu dünyada asla önemli bir başarı elde edemez. Bu kişi, enerjisini hep boşa harcar. Eğer gâyesiz bir şekilde çalışır, kontrolsüz şekilde düşünür, sırf konuşmak için konuşur
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.