Elime aldığım günün gecesinde bitirdiğim bir kitap. Bize hayatı aslında ne kadar yüzeysel yaşadığımızı ve Garpın bize olan o etkileşimleriyle söylediğimiz ‘Bir şey olmaz.’ ‘O eskide kaldı.’ Laflarının bir bir canımızı nasıl yakacağını ve bir gün bu lafların altında inim inim inlerken kimsenin feryadımıza cevap vermeyeceğini hissettiğim bir kitap.
Eski kafalı, geri kafalı sözleri kulağımda yankılanırken hep aklıma gelen bu eser yüzümde buruk bir tebessüm oluşturuyor.
Cengiz Aytmatov’un bu eseri filminden daha çok etki bırakmaktadır. Ortada olan aşk ve küçük bir meyvesiyle birleştirilen bu hikaye herkeslerce okunmalı.