Sümeyye Yakut

Sümeyye Yakut
@smeye03
Sosyoloji
39 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Ne kadar okursan oku, bilgine yakışır şekilde davranmıyorsan cahilsin demektir. Sadi Şirazi
Reklam
Sümeyye Yakut
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Aforizmalar
AforizmalarFranz Kafka
7.4/10 · 27,9bin okunma
Çocuk, devlet okuluna girdiği andan itibaren otoriteye boyun eğmek, doğal olarak başkalarının isteğini yerine getirmek yönünde eğitilir ve bunun sonucunda yetişkin yaşamında yönetici sınıfın işine yarayan düşünce alışkanlıklarına sahip olur.
Sayfa 27

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sümeyye Yakut tekrar paylaştı.
Her derdin ilacı; bir tatlı tebessüm, iki güzel söz.
Kişiliğimiz kaderimiz midir? Hayır, değildir. Her şey değişebilir, dönüşebilir ve daha sağlıklı bir hâl alabilir. Nasıl? Kendi karakter yapılanmamıza dair daha çok içe bakışla, farkındalıkla.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Acı veren ebeveyne benzeyen partner çekici gelir. Eğer kim olacağımızı öğrendiğimiz anne ve babalardan deneyimlediğimiz, terk edilme korkusu ve çaresizlikse ilişkiye dair hayallerimizin içeriği çare olmaktır.
245 syf.
·
Puan vermedi
İmkansız İlişkilerden Mümkün İlişkilere
İmkansız İlişkilerden Mümkün İlişkilereBahar Tezcan
8.5/10 · 1.207 okunma
Kendi yaşam alanının dışını görmek, kişiye kendi yaşam alanını sorgulamayı da getirirdi. Her gün baktığın şey aynıysa, bir süre sonra baksan bile göremezsin. Çünkü algılar alışkanlığa düştüğünde, akıl da ezbere düşer. Ve insan bu çembere hapsolup kalır. İnsanın zihnen ölmesi de bundan kaynaklıdır. Zihni ve algılarını diri tutan, yaşamını da diri tutardı.
Her insanın en az bir kez olsun, yapıştığı yerden çıkıp dünyayı dolaşması gerektiğini söylüyordu Montaigne. Düşüncelerimizi şekillendiren gördüklerimizse eğer, her gün gördüklerimizin bize düşündürteceği ve söyleteceği şeyler de aynı şeyler olur. Hayatı bir çemberin etrafında tamamlamak bir ziyan değil de neydi? Bir alışkanlığın duvarına yapışmak elbette daha güvenli ama insana dair olan da bu duvarın arkasındaydı.
Doğruyu bulmak aslında tüm insanların kaygısı olmalı. Çünkü bir yanlışın mimarı sadece tek kişi değildir, birden fazla kişidir. Ve haliyle bir doğruya da sadece bir kişinin değil, birden fazla kişinin ihtiyacı olur.
Reklam
Kendi hayatını inşa etmekle yükümlü bir insanın, pişmanlıklara ayıracak zamanı yoktur. Ne yaşadıysan yaşadın, bunlar sana ait. Yaşadıklarını kabul etmekle başlar hayata karşı olgun bir duruş. Dünü dert eden, günü de dert eder. Ve günü yaşamayan, yarını da göremez.
İç sıkıntısı kadar mutluluğu yok eden bir başka şeyin de, bolluk olduğunu söyler Montaigne. Zaten iç sıkıntısını biraz tetikleyen de budur. En güzel tat, özlenen şeylerde olur. Çok acıktığınızda yemeğin tadına varırsınız, çok özlediğinizde sevginizi fark edersiniz, bir yokluktur bir şeyin varlığına duyulan özlemi artıran. Ve bunlara ulaşmaktır mutluluğu tetikleyen. Özlemi çekilen bir şeye varmakla ortaya çıkan mutluluk, ulaşılan o şeyin sürekli varlığıyla da yok olur. İşte hayat böyle bir nizam içerisindedir.
88 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Aslında bataklıkta büyüyen, beslenen nilüfer çiçeği misali insan da bu zorlukların farkındalığına varıp, her eylemden ders çıkarıp, arınarak büyüyecek, öğrenecek, kemale erecektir. Her eylemin doğuracağı sonuç sayesinde kendi yarattığımız dünyamız şekillenecek, can bulacak ve bizler bu vesile ile geleceğimizi oluşturmuş olacağız.
305 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.