Kitabı bitirdim. Son sayfasını okuyup, kapağını usulca kapattıktan sonra boş bakışlarımı bir süre etrafta gezdirdim. Şaşkınım aslında. Sanırım şu anda boğuştuğum karmaşık duygular havuzundan net bir şekilde ayırt edebileceğim duygu şaşkınlık olur. Şahsen neye şaşırdığımıda bilmiyorum.
Sevdiğim yazarlardan Steinbeck’in konuyu ince ince işleyip, satırlar arasına sessiz bir çığlık gibi nakşetmesine mi? Konuya mı? Karakterlere mi? Kitabın sonuna mı? Hangisine şaşkınım bilemedim.
Kitabın adı Gazap Üzümleri. Üzümler, coğrafi konum olarak kuzey yarım kürede Ağustos sonlarında olgunlaşıp, sonbaharın şiddetlendiği zamanlarda yavaş yavaş dökülmeye başlar. Gazap kelimesinin türkçemizde ki karşılığı kızgınlık, öfke. Kitabın en başında itibaren sanki kitaba sonbahar vurmuş gibi sayfa sayfa dökülüyor Gazap Üzümleri. Kelimelerin yattığı anlamlar altında bir bir eziliyor. Kitaba bayıldım mı? Emin değilim. Fakat söylediğim gibi, şaşkınım...