Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beatriz’in Yolculuğu
youtu.be/_hyAOYMUVDs?si=... 🎹🎵🎶 Okurun görebildiği son mektup onun bitiş cümlesi, “Yine yazacağım” ile kendi kahramanlık yolculuğuna, kendi kımıldayışına işaret eder. Çünkü asıl hikaye hep insandır. 📰 Not; Hayat lineer değildir, spirallerden oluşan bir olay örgüsü, bir yolculuktur ve bu yolculuk insanlığın tüm anlatılarının da temelini oluşturmaktadır.📋📌
Ot Dergi - Sayı 132 (Mayıs 2024)
Ot Dergi - Sayı 132 (Mayıs 2024)
kim, kime mektup gönderiyor; güzelliğe bakın!
İbn-i Arabi'nin Fahreddin Razi'ye Gönderdiği Mektup "bil ki; fikir sahipleri fikirlerinde en son hedefe ulaştıkları zaman; bakarsın ki onlar samimi mukallidin durumuna düşmüşlerdir. çünkü mesele fikri aşan bir meseledir." drive.google.com/file/d/1W8Rh_G7...
Reklam
2020_2024...
Dair Serisinin ilk kitabı Denize Dair İkinci kitabı Yıldızlara Dair Yakında nasipse Hayata Dair çıkacak...✍🏻 Ve şimdilik son kitabı gibi planlandığım A*** Dair 4. kitabı olacak nasipse serinin. Ortak derlemeler de eserlerim bulunuyor...( Anı, mektup, hikâye, şiir) Mavi kuş medya ile nice daha da güzel projelere imza atmak umuduyla... Romanı beklediğinizi biliyorum. Nasipse yazında o çıkacak inşallah ☺️ 🦋 🐦
Denize Dair
Denize Dair
Yıldızlara Dair
Yıldızlara Dair
Ebrar Gültekin
Ebrar Gültekin
Bu gece sana son bir mektup yazıyorum...
"beni güzel hatırla! bunlar son satırlar... farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından ya da bir yağmur sel oldum sokağında sonra toprak çekti suyu... kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için. uyandın ve ben bittim... beni güzel hatırla! çünkü; sevdim seni ben, herşeyini... sana sırdaş oldum, dost oldum, koynumda
Son mektup
Aşkın küçük sandalı Hayat ırmağının akıntısına kafa tutabilir mi?
Vladimir Mayakovski
Vladimir Mayakovski
Reklam
DENİZ GEZMİŞ'İN BABASINA YAZDIĞI SON MEKTUBU
Baba, Mektup elinize geçmiş olduğu zaman, aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben, ne kadar üzülmeyin desem, yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat, bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum. İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler… Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde, fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben, erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki, benden önce giden arkadaşlarım, hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de etmeyeceğimden şüphen olmasın. Oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir. Bu yola bilerek girdi. Sonunda da bu olacağını biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı ama, beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil, Türkiye'de yaşayan Kürt ve Türk halkının da anlayacağını inanıyorum. Cenaze için, avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara´da 1969´da ölen arkadaşım Taylan Özgür´ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul´a götürmeye kalkma. Annemi teselli etmek sana düşüyor. Kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum. Bilimle uğraşsın ve unutmasın ki, bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir. Son anda, yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir seni, annemi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım… Oğlun Deniz Gezmiş 6 Mayıs 1972, Merkez Cezaevi
Mektup yazdım: şu an son durumumuz ve duygularımla ilgili çok şey var yazacak. Ama bunları yazıp, siz de geriye bir kaç müsbet duyguyu kullanmaya kalkmayacağım. Serbest olsaydım hayatımı yeniden tanzim etmeye yönelirdim, zorluğu olmazdı. Bu arada kendimle kalınca sakin ol diyorum ama ne zamana kadar?.. ** Hiç aşık olduk mu? Neye aşık olduk? Onu nasıl karşıladık? Onun ilk niyetiyle donduk kaldık mı yoksa ilk nimet gözlerimizi onun gizlediği daha büyük bir nimete mi açtı? Ve ikincisi üçüncüsüne ve böylece gide gide gerçek marifetle gelebildik mi içiçe? Oysa ben neler düşünüyorum. Diyorum ki gururumun bu kadar incinmesine dayanmamalıydım. İşte başıma gelen. Daha başlangıçta takılıp kalmışım bile. Böyle olacağına, insan, arkasının gelmeyeceğini bile bile, bir kaç zavallı lirasını ihtiyacı olanlarla bölüşebildiğini düşünüp böbürlensin daha iyi. Niye yazıyorum ki bunları? ** İçimiz bir dolap değil ki açıp bakalım. Açıp gösterelim. Yine de anlatıyoruz ama. Bizi farkedince eşyaların arasına gizlenmeye çalışan bir böceğe benziyor anlattıklarım. Gelecektim. Ama daha bir kötü hatıram olsun istemedim. Ona böyle yazdım. Merhametle bakarak gülümsedim. Görünüşü acımayı da zorlaştırıyor insana. Nereye varacağı belli olmayan kendi sağlığım taşınmaz bir yük oluyor. Hayret o da gülümsüyor. Yine demiyorum. Bakıyor. Fakat bu defa sanki o değil. Peki ben kimim?! - cahit zarifoğlu, yaşamak.
Sayılı günler kala...
Beni güzel hatırla Bunlar son satırlar Farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından Yada bir yağmr sel oldum sokağında Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim Beklide bir rüyaydım Senin için.. Uyandın ve ben bittim Beni güzel hatırla Çünkü sevdim seni ben her şeyini Sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın Yüzüne vurmadım hiçbir
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Reklam
"beni güzel hatırla! bunlar son satırlar... farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından ya da bir yağmur sel oldum sokağında sonra toprak çekti suyu... kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için. uyandın ve ben bittim... beni güzel hatırla! çünkü; sevdim seni ben, herşeyini... sana sırdaş oldum, dost oldum, koynumda
"beni güzel hatırla! bunlar son satırlar... farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından ya da bir yağmur sel oldum sokağında sonra toprak çekti suyu... kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için. uyandın ve ben bittim... beni güzel hatırla! çünkü; sevdim seni ben, herşeyini... sana sırdaş oldum, dost oldum, koynumda
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.