Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
DEĞİŞTİREN ADAM Bir sonbahar günüydü.Ağaçların yaprakları dökülmeye başlamıştı. Londra'da bir doktor muayenehanesinin bekleme odasında oturan beyaz saçlı adam, yaprakların dökülmesini hüzünlü bir gülümsemeyle seyrediyordu.Biraz sonra gelen hemşire: -“ Bay Winkelman, doktor sizi bekliyor.” dedi. Winkelman sakin bir tavırla doktorun gösterdiği koltuğa oturdu.Doktor konuşmaya başladı: -“Bay Winkelman ,kliniğin doktorları,beyninizin sol kısmında bir ur bulunduğu konusunda aynı düşüncedeler.Hemen ameliyat olmanızı öneririm. Winkelman'ın yüz hatları gerildi: - İngiltere'de böyle bir ameliyatı yapabilecek bir operatör var mı? Doktor: -Doğrusunu isterseniz, Amerika'da yaşadığınıza göre orda ameliyat olun.Zaten sizi ameliyat edebilecek tek operatör, Charles Wronkow da orda. Winkelman doktorun elini sıktıktan sonra muayenehaneden ayrıldı. Oteline giderken derin derin düşünüyor ve yere dökülen yaprakları ayaklarıyla yavaşça itiyordu. Birkaç gün sonra Londra gazetelerinde, bilim dünyasında üzüntü yaratan bir haber yayınlandı.Habere göre, tanınmış Amerikalı operatör Dr. Charles Wronkow İngiltere'de tatilini geçirirken intihar etmişti.Polis ise Wronkow gibi tanınmış bir doktorun neden Charles Winkelman adı altında, kentin yoksul bir mahallesindeki otelde kaldığını merak ediyordu. Gönderen: Ümit Ortaç
Bilirim yağmur değmemiştir saçlarına Sonbahar rüzgarları savurmamıştır onları hiç Ben şimdi böyle kırikindi yağmurlarını beklerken Seninle ıslanmak isterdim sağanaklarda Bilirim kuşlar kadar nazenin bir kalbin vardır senin Gökyüzü kadar ferah bir dinginlik yüzünde Hiç şiir yazılmamış hüzünlü gözlerinden alır güneş parlaklığını Dua eden çocuksu ellerin kimseye değmemiştir bilirim Ve derin bir ah çekip altını çizdiğin şiirler değer bazen kalbine Uzun upuzun bir hikaye düşlersin , benim gibi, bilirim Sonra sen gelirsin aklıma Sonbahar yaprakları düşer avuçlarıma Susunluklar savurup coğrafyama İçime dinginlik veren hülyalarımı düşünürüm Bilirim şehrin sen yaşadığın için dünyanın en kutlu beldesidir Ve ne zaman kesişir yollarımız bilemem Bildiğim bir şey varsa sevgilim Dualarım bir gün kabul olursa Bu şehrin tarih kokan sokaklarının birinde Seninle karşılaşmayı dilerim.. / M.Akif Baltacı
Reklam
Mevsim sonbahar malum ya Serde de kör olması şairlik var Boyuna hüzünlü şeyler düşünüyorum Ağaçların yaprakları dökülmeye başladı Keskin poyrazlar esiyor kuzeyden Kuşlar durmadan göç ediyor uzaklara Ara sıra düşenler oluyor yorgun ya da yaralı Tutup okşuyorum tüylerini, gagalarından öpüyorum Ve diyorum ki Sana kavuşmak için bir göçmen kuş olmalı Günler, haftalar geçip gidiyor Saçım, sakalım birbirine karıştı Yine de her geçen gün Kendime biraz daha alışıyorum Ve biliyor musun Unutamayacağımı bile bile Unutmaya çalışıyorum............ Ümit YAŞAR
Sisler Bulvarı
“Bu pek ünlü şiiri, çoğu, Paris'te yazdığımı, adı geçen bulvarın Paris bulvarlarından birisi olduğunu sanır, öyle değildir. Şiiri Paris dönüşü, Laleli'de Şair Nigâr Sokağı'nda, emekli öğretmen Melahat Hanım'ın evinde pansiyoner kalırken yazdım, o zaman Günseli Pastahanesi diye bir pastane vardı. Akşamları oraya düşer, sonbahar sisleri basıp sokak
"...Sanki o yetişeceğimiz yer, bizi ebediyete götürecekmiş gibi. Hiç bir durup düşündün mü? Ben ne yapıyorum ve nereye gidiyorum? Bu acelemi gerekli kılan ne? Neden durup yol kenarında ıssız kalmış ağaca bakmıyorum? Ağaç insana benzer bilir misiniz? Dalları kolumuzdur, yaprakları ellerimiz. Üzerine konan kuşlarsa bizim hayatımıza giren insanlardır. Bu küçük ve geveze kuşlar her ne kadar yapraklarımızı kirletse de, bu yapraklar sonbahar gelince dökülecek ve yerini yeni yapraklarımız alacaktır. " G.Özkaya
yalnızlıklardan dökülen kelimeler vardır, bir de kelimelerden dökülen yalnızlıklar. ben yalnızlıǧımdan dökülen kelimeleri topluyorum çoktandır. bir sonbahar günü, ıssız bir parkta aǧaçlardan dökülen kuru yaprakları toplayan bir insan gibi, kesici yalnızlıǧımdan saçılan kelimeleri topluyor ve biriktiriyorum.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.