Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gazel 371
1.Nâm u nişâne kalmadı fasl-ı bahârdan Düşdi çemende berg-i dıraht itibârdan Bahar mevsiminden ne bir ad ne de bir iz kaldı. Artık kırlarda, ağaç yaprakları itibardan düştü. 2. Eşcâr-ı bâg hırka-i tecrîde girdiler Bâd-ı hazân çemende el aldı çenârdan Bahçenin ağaçları (bir derviş gibi) soyutlanmışlık hırkasına büründüler. Sonbahar
Sonra bir yaz, bir kış gelir. Zaman kayar, umutlar ve bekleyişler sonbahar olur. Işıklar gölgelerce uzar, eşyalar konuşma yaşına basar, anılar bardak izi, belki kırmızı. Kitaplar arasında eski takvim yaprakları, gösterdiği sayılar göç edip gidenlerin yası. Tutunduğun sıcak bir el, kahve kokusuyla tütün karışımı bir koku bir an saçılan düşleri hayata bağlar. Dünya işleri, gecikmeler, koşturmacalar, heyecanlı bekleyişler, bir kaç gülümseme, saçındaki son hüznü dağıtan akşamın turuncu rengi...Usul usul suyun hafifliğinde bir sandaldır yürek. Her batış geceyi, her doğuş güneş sevinci... Işıl Işık
Reklam
En nihayetinde içimizde tecelli eden şeyler, dışımızda ufalıp giden sonbahar yaprakları gibidir, vardır ama yok olacaktır, kıymetlidir ama değersizleşecektir.
Yeni yazmakta olduğum romanımdan bir kaç alıntı
Parke taşları buz tutmuş, arnavut kaldırımlı yolda yürüyorum. Sokağın sarı loş ışıkları, yalnız gecede gözümü alıyor. Kendimden yarı emin yürüyorum klasik ayakkabımın sert topukları yere tak tak vururken, ayak uçlarım yavaş yavaş buz tutmuş uyuşmuş. Az evvel biraz dinleneyim dedim oturdum banka... Sokaklar bomboş, sonbahar rüzgarı esmeye başladı. Güz yaprakları yere düşerek hışırdıyor. O an karşıdan bir umutla bekledim fötr şapkasını takmış, paltosunu giyerek gelmiş Attila İlhan 'ı. Kız arkadaşımı anlatacaktım. Şiire döksün... O kız şiir olsun ki o zaman, okurum onu. Okur okur yeniden aşık olurum ...
Hayatının dönüm noktası olan, kalbini yeşerten, sana ümit veren o insanın yıprandığını, yorulduğunu görünce sonbahar yaprakları gibi dökülürmüş kalbinden hüzün. İşte o zaman anlarmış insan ne kadar değiştiğini, geliştiğini, hayatın o zamandan beri ona neler kattığını. Sonra içinde bir mutluluk oluşurmuş. İyi ki girmiş hayatıma dersiniz. İyi ki dokunmuş kalbime, iyi ki ümit vermiş, yeşertmiş kalbimi. Sonra sıcak bi tebessümle ayrılırsınız ordan. Bir daha ne zaman göreceğinizi bilmeden. [19.04.2024 - HK ]
Mis kokulu sevdiğimi alan TOPRAK
Gölgeler ah içime düşen sancım Sonbahar çökmüş bedenlerimize Yolun neresindeyiz ah kardeşim Gazel yaprakları arasında geziniyorum Yeşillik ne mümkün kalmamış Bedenler kuru otlar gibi Kırılgan cansız ve zayıf
Reklam
İnsan ömrü dört mevsimi içinde barındırır. Şöyle ki: Umutlarımız ve beklentilerimiz bahar yağmuruyla sulanıp yeşerirken yaşadığımız zorlukların sıcaklığı yüzümüze vurmaktadır. Hayallerimiz sonbahar yaprakları gibi dökülürken başımıza gelen musibet ve zorluklar kışın dondurucu soğukları gibi hayatımızı dondurmaktadır.
Her Mevsim Bayram
Bayram ve bahar arasında yakın bir benzerlik kurardım hep,bayram insanın baharıydı sanki. Bayramlıklarını giymiş süslenmiş çocuklar gibi ağaçlar ve topraklarda baharda çiçeklerle süslenir, bizim ruhumuz yenilenir yeşillenir,ağaçların ise yaprakları. Bahar bir hazırlık süreci bir geçiş dönemidir. Ağaçların meyve vermesi,tabiatın verimli hale
Mevsim sonbahar günler kısaldı aşikâr Bir soğukluk arız oldu o canım gökyüzüne Günler su gibi geçti yine odamda yalnızım Yine dönüp duruyor başımda hatıralar Yine akşam yine harp haberleriyle dolmuş odam Yine müzik yine yaprakları dökülmüş aşkımızın Yine sen hayalimde bıraktığım gibisin
Attila İlhan
Attila İlhan
sisler bulvarı bir gece haykırmıştı ağaçları yatıyordu yoksuldu bütün yaprakları sararmıştı bütün bir sonbahar ağlamıştı ağlayan sanki İstanbul'du öl desen belki ölecektim içimde biber gibi bir kahır bütün şiirlerimi yakacaktım yalnızlık bana dokunuyordu
Reklam
MEKTUP II
“ Biliyor musun Senden ayrılalı sakal bıraktım Zamanının akışına koyuverdim kendimi Gömleklerim kolalı değil artık Pantolonum ütülü değil Ayakkabım boyalı değil Öylesine değiştim ki Görsen tanıyamazsın Sabahları gün doğarken kalkıyorum İlk işim bir sigara yakmak oluyor Ve bir süre denizin hışırtısını dinliyorum Sonra, apansız sen geliyorsun
Ne zaman umutsuzluğa düşsek Mevlana’nın şu sözü aklımıza gelsin: “Yeni yapraklar çıkabilsin diye eski yaprakları temizler hüzün. Üzülme.. Sonbahar serttir ama sonu aydınlıktır."
Biliyor musun Senden ayrılalı sakal bıraktım Zamanının akışına koyuverdim kendimi Gömleklerim kolalı değil artık Pantolonum ütülü değil Ayakkabım boyalı değil Öylesine değiştim ki Görsen tanıyamazsın Sabahları gün doğarken kalkıyorum İlk isim bir sigara yakmak oluyor Ve bir süre denizin hışırtısın dinliyorum Sonra, apansız sen geliyorsun
Ephemera
Bir kez olsun gözlerimden yorulmayan gözlerin, Hüzünle eğiliyor artık sarkmış göz kapaklarının altında, Sevgimizin solmasından. Tükeniyor olsa da sevgimiz gel bir kez daha duralım gölün o ıssız kıyısında uykuya daldığında tutku; o çaresiz yorgun çocuk, o soylu saatte beraberce. Ne kadar uzakta görünüyor yıldızlar Ve ilk öpüşmemiz ne kadar uzak Ve ah, yüreğim ne kadar yaşlı. Dalgın gezindiler kuru yapraklar boyunca, Usulca dokunarak kadının ellerine: Tutku, çok yıprattı yüreklerimizi. Ağaçlar çevreledi onları ve sarı yapraklar dökülmüştü karanlığa solgun ağanlar gibi ve o an yaşlı ve aksak bir tavşan sıçradı patikaya, Sonbahar üzerindeydi adamın: ve bir kez daha durdular gölün o ıssız kıyısında. Ölü yaprakları sürüklediğini görmüştü kadının Döndüğünde Sessizce topladığını onları, gözleri Göğüsleri ve saçları gibi nemli. Ah hüznü bırak Yorgunuz bizi bekleyen başka aşklar için, Sevmek ve nefret etmek için kaygısız saatler boyu Ölümsüzlük uzanır önümüzde, ruhlarımız Sevgilerdir ve bir sürekli ayrılış.
William Butler Yeats
William Butler Yeats
/Ephemera.
1.258 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.