Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her çıkmaz sokağın, çıkmaz olduğunu anlamak için sonuna kadar yürümek zorunda bırakıldık.
İsmet Özel
İsmet Özel
Hayatımın sonuna kadar yağmurlu bir havada, klasik müzik ve sıcak bir kahve eşliğinde kitap okuyabilirim.
Reklam
Gönlümde bir şey var, bir ışık ormanı, sabah uykusu gibi ve öylesine huzursuzum Ovanın sonuna kadar koşmak istiyorum
Yeterince gece oldu; artık sessizliği sonuna kadar açabilirsiniz. İbrahim Tenekeci
''Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün..''
Can Yücel
Can Yücel
Kadın Üzerine Sabahattin Ali’nin Konuşması Bu yazı Sabahattin Ali’nin 1932 yılın’da Konya Halkevi’nde verdiği, kadın üzerine konferansı Çakıcı’nın ilk Kurşunu adlı kitabından alarak olduğu gibi aktarmaktadır. Kadınlar Üzerine Bir Konferans 17.1.32 Perşembe günü akşamı Konya Halkevi’nde verilen konferanstır. Sabahattin Ali Hanımlar,
Reklam
Keşke beyinden beyine yada gönülden gönüle görüntüler halinde birbirlerimizin gönlüne bilgi vizyonları aktarabilseydik... Ne var ki dünya hayatında böyle bir imkanımız olmadığı ve sadece ağız dil yoluyla konuşarak veya yazışarak anlaşabildiğimiz için, Ben de herkes gibi bildiklerimi ve gönlümün idrak ve tahayyül ettiklerini, ancak konuşarak ya da yazışarak anlatabiliyorum.. Bu da gönlümün gördüklerinin %03'ünden fazlasını aktaramama çaresizliğinden öte geçemiyor... Eğer böyle bir nakil imkanı olsaydı, gönlünüze bırakılacak idrak ve tahayyüllerle gördükleriniz karşısında, Sevinç ve mutluluktan dizlerinizin bağı çözülür, "Allah'ım sonsuz kudretine karşı sana şükür ve teşekkürde acizliğimi sana itiraf ediyorum ya rabbi" der Ömrünüzün sonuna kadar kafanızı şükür secdesinden kaldırmazdınız...
Hikayenin birinde şöyle der ;
Bir adam, güzel bir kızla evlendi. Onu çok seviyordu. Bir gün kadının bir deri hastalığı oluştu. Yavaş yavaş güzelliğini kaybetmeye başladı. Bir gün kocası bir iş için ayrıldı. Dönüş yolunda kaza geçirdi ve görme gücünü kaybetti. Ancak aile hayatı her zamanki gibi devam etti. Ama günler geçtikçe kadın güzelliğini yavaş yavaş kaybetti. Adam, sevmeye devam etti ve kadın da onu çok seviyordu. Bir gün kadın öldü. Ölümü adama büyük üzüntü getirdi. Tüm ritüellerini tamamladı ve şehri terk etmek istedi. Arkadan bir adam yaklaştı ve dedi ki:”Nasıl yalnız yürüyeceksin? Bugünlerde karın sana yardım ederdi.” dedi. Adam, cevap verdi: “Ben kör değilim. Böyle davrandım çünkü bu hastalık yüzünden cildinin durumunu gördüğümü bilseydi hastalığından daha çok incinirdi. Onu sadece güzelliği için sevmedim, aynı zamanda şefkatli ve sevgi dolu doğasına aşık oldum. Ben de kör taklidi yaptım. Sadece onu mutlu etmek istedim. Velhasıl anlıyoruz ki, birini gerçekten sevdiğinizde, insanınızı mutlu etmek için sonuna kadar yanlarında yürürsünüz ve bazen kör davranmak ve mutlu olmak için başkalarının küçük sorunlarını görmezden gelmek bize iyi gelir. Güzellik zamanla solacak ama kalp ve ruh hep aynı olacak. İnsanı sırf görünüşü için değil, içindekiler için sev. Ve Victor Hugo’nun şu sözünü asla unutma: “Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık! Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin.”
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.