Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yıkıcı mermi, kuvvetini kendi balistik gücünden değil de hedefinin çürüklüğünden alıyor.
Sayfa 67 - Büyük doğu yayınları
Komünizm
"—Maddeden ve maddenin cömert veriminden başka mevcudu olmayan bir hiçlik alemi... Bu âlemde, başta Allah, ruh ve müesseseleri olmak üzere, hakim ve sermayedar sınıfların (burjuvazya) tablolaştırdığı bütün bir yalanlar ve masallar manzumesi... Bu yalanlar ve masalların müeyyideleştiği, yasalaştığı eski cemiyet nizamı... Bu nizam marifetiyle ezilen ve sömürülen sınıflar (proleterya ve ötesi)... Ve işte bu ezilen ve sömürülen sınıflara ait olarak, fertte ve zümrede kümeli bütün hak, mülkiyet ve hakimiyetleri ilga, onları topyekun kendi toplumuna irca ve bütün imanları iptal edici yeni düzen..."
Reklam
Nitekim İslam tasavvufunda bir servet ve zengin tarifi vardır ki, dünya çapında diye gösterilmeğe lâyıktır: "-Zengin, paranın hâkim olduğu değil, paraya hâkim olandır!"
112 syf.
10/10 puan verdi
Bir müslümanın bakması gereken nokta-i nazardan sosyalizm, komunizm ve diğer sosyal hadiselere doğru bir bakış.
Sosyalizm, Komünizm ve İnsanlık
Sosyalizm, Komünizm ve İnsanlıkNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 2008959 okunma
HAKİKAT VE HURAFE Düşünmek merhum Tarık Buğra’nın naif deyişiyle "düşman kazanmak sanatı" gibi bir şey, Bu Ülke’de. Öyle bir ülke düşününüz ki yazar sayısı okuyucu sayısından, şair sayısı şiir okurundan fazla. Yarın Ezeli Mağluplar’dan Nuri Pakdil veya başka bir yazı göndereyim siteye. Kim anlayacak ki? Sen kaç kişiyi anladın ki, kaç
Reklam
Öyleyse?... Öyleyse iş ne yapmakta?... Göklerde kan renkli şafaklara bürülü bir yeni gün hasretiyle kurulan insanlığın ıstırabını duymakta... Ezelden gelip ebede giden gerçek manevi kıymetlerin murakabesine geçmekte...
Sayfa 104Kitabı okudu
ÜÇ AYAKLI SEHPA
Komünizm, bir ayağı (Marks), bir ayağı (Engels) ve bir ayağı (Lenin)den ibâret üç ayaklı bir sehpadır. (Marks)la beraber (Engels), kendi mücerret hakikatlerini filozof (Hegel)i tahrif ederek temelleştirirler; (Marks) bu mücerret dünyayı içtimaî ve iktisadî tatbik yollarında planlaştırır; (Lenin) ise, aynı dünyanın, deli vecdi içinde, aksiyoncu olarak meydana çıkar, ihtilâlini yapar ve devletini kurar. İnsanlığın idam sehpasına benzeyen bu üç ayaklı çatıda, dili bir karış dışarıya vurmuş, gözleri fırlamış ve suratı kireçten daha beyaz bir renk bağlamış bir (martir – mazlum) sallanmaktadır. İnsan... Tasavvufta, Allahın mutlak varlığına nispetle “mâsivâ” dedikleri dış âleme atfedilen gölge vücudun, aynen tersiyle, ruha ve onun müesseselerine, yani Allaha isnat edilmesi; mutlak varlığın da maddeye ve onun hareketlerine, yani puta bağlanması... Yüzde yüz aksine döndürülmüş (mistik); tam tepetaklak edilmiş hakikat...
Sayfa 60
Komünizm ve sosyalizm; 'Servet, toplumundur.' dedi.Fakat, zenginlerin yerini toplum adına hareket ettiğini söyleyen bir güruh aldı.Kaynağını Allah ve ahiret inancından alan,adalet,insaf ve merhamet topluma yerleşmedi. Kapitalizm; 'Servet,ferdindir.' dedi.'Serbestiyet içinde insanlık yarışacak.' dedi. Fakat merhamet ve paylaşma olmadığı için, uçurumlar, krizler, sosyal patlamalar meydana geldi. Yarış,sadece güçlülerin zayıfları ezme yarışı oldu. Nasyonalizm; ' Servet ve hakimiyet bir ırkındır.' dedi.Tekebbür ve zulme maşa oldu. Onların hiçbiri; "Mülk,(servet ve hükümranlık) Allah'ındır. İnsanoğlu, Allah'ın şartlarıyla tasarrufta bulunması îcâb eden bir emanetçidir. Allah; kulları ve milletleri, rızık ve imkanların taksiminde farklılık gözeterek imtihan eder. Bu imtihan muktezasınca; zengin,fakirden; varlıklı yoksuldan,hâli vakti yerinde olan, garip ve kimsesizden,bilen bilmeyenden... Hasılı her imkan sahibi,o imkandan mahrum olandan mesuldür.Herkes birbirine zimmetlidir."diyemedi. Çünkü bunu söyleyebilmek;rahmet, merhamet, fedakarlık, diğergamlık , cömertlik gibi manevî kıymetlerin, maneviyatla terakki eden,canlanan hasletlerin yoğurduğu,imanla çarpan sînelerin harcıdır.
Şu çok ucuza kullanılan kelime; tabiat... Sanki kendi içinde, kendi kendisiyle, kendi kendisini izah ve takdim ehliyetinde bir yekûn ifadesi... Birçok şeyi nefsinde toplayan, böylece onları bir köke bağladığı, izahlandırdığı duygusunu aşılayan, sadece kemiyette ve zahirde kuşatıcı çerçeve... Sayısız rakamların toplamını “ ne ederse o ” diye belirtircesine sığındıkları teselli mefhumu...
Sayfa 7
756 öğeden 491 ile 500 arasındakiler gösteriliyor.