Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
90 syf.
7/10 puan verdi
Sosyalist düşünceyi temelden ele alan, kapitalizm ile sosyalizm arasındaki ideolojik düşünce farklılıklarını, bu iki sistemin hayattaki yansımalarını fiili olarak göz önüne seren akıcı bir kitap.
Sosyalizmin Alfabesi
Sosyalizmin AlfabesiLeo Huberman · Alter Yayıncılık · 20102,994 okunma
90 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
bu kitabı okumanız için sosyalistte olmanıza gerek yok antisosyalistte neo .. da şu da bu da..Bu tarz kitaplar hep okunmalı.Kitap yalın dili ve örneklemleri ile mükemmel yaklaşık üç yıl önce falan okumuştum eskişehirde adalardan bir kitapçıdan aldım bir günde okudum bu kitabı.İnce ama içi o kadar yoğun bir kitapy ki.Lütfen bu tarz kitapların tarzlarını benimsetmeye çalıştığını bir şeyleri aşılama kafasında olduğunu düşünmeyin.Lütfen okuyun çok yararlı bir kitap
Sosyalizmin Alfabesi
Sosyalizmin AlfabesiLeo Huberman · Alter Yayıncılık · 20102,994 okunma
Reklam
İnsanların varlıklarını belirleyen şey, bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilinçlerini, toplumsal varlıklar belirler.
Sosyalizm, birinci tür özel mülkiyeti, diyelim ki, giydiğiniz elbiseleri elinizden almak değildir, ikinci tür özel mülkiyeti, yani elbiseyi yapan fabrikayı almak demektir.
Yaşamları, geçim araçlarını ellerinde tutan küçük bir sınıfın lütuf ve merhametine bağlı kaldıkça, ne anayasa, ne insan hakları, ne cumhuriyet, ne anayasal monarşi, insanları özgür kılabilir.
Sayfa 79
Sosyalizmde çalışma, özgür ve iyi bir hayatın aracı olur. Kapitalizmde ise işçinin hayatı, kendisinden en fazla işi koparmak için, gerekli bir araç olarak korunur.
Sayfa 79
Reklam
Kapitalizmin öldürücü hastalığı olan bunalım ve depresyonu tedavi etmenin tek yolu vardı: SAVAŞ. 1929'dan sonra, kapitalist sistemin, insanlara tam istihdam, malzeme, makine ve para sağlamak için, ancak bir savaş hazırlığı ve girişimi ile, işlemesine devam edebileceği görüldü.
Sayfa 23
Sosyalizm, halk yığınları için özgürlüğün koşuludur, ama kapitalist sınıfı da keyfini sürdüğü özgürlükten yoksun kılar. İşte bunun için, kapitalistlerin, sosyalizm ile özgürlüğün bağdaşamaz şeyler olduğu konusundaki öfkeli çığlıklarını şu soruyla karşılamalıyız: kimin özgürlüğü? Sosyalizmin, onların alıştığı cinsten özgürlükle bağdaşamayacağı doğrudur. Sosyalizm, bunların kendi refahlarını, genel refahın üzerine koyma özgürlüklerine son verir. Başkalarını sömürme özgürlüklerine de son verir. Çalışmadan yaşama özgürlüklerine de.
Sayfa 79
Ütopyacıların sosyalizmi, adaletsizliğe karşı insanca bir duygu üzerine kurulmuştu. Marx ve Engels'in sosyalizmi ise, insanın tarihî, ekonomik ve toplumsal gelişmesinin incelenmesi üzerine kurulmuştur. Karl Marx, hiçbir ütopya tasarlamamıştır. Geleceğin Toplumunun nasıl işleyeceği konusunda hemen hemen hiçbir şey yazmamıştır. Geçmişin toplumunun, Bugünkü Toplum haline gelene kadar, nasıl doğduğu, geliştiği ve çürüdüğü konusuna büyük bir ilgi duymuştur. Bugünkü Topluma büyük bir ilgi duymasının nedeni ise, bundan, Geleceğin Toplumuna dönüşmeyi sağlayacak güçleri bulup çıkarmak içindi.
Sayfa 47
Ütopyacılar için sosyalizm, bir hayal ürünü, bu ya da şu parlak zekânın bir buluşuydu. Marx, sosyalizmi bulutlar üzerinden yere indirdi, onun belirsiz bir umut olmayıp, insan soyunun tarihî gelişiminde bir sonraki adım, kapitalist toplumun evriminin zorunlu ve kaçınılmaz bir sonucu olduğunu gösterdi. Marx, sosyalizmi, bir ütopya olmaktan çıkartıp, bilim haline getirdi. Yetkin bir toplumsal düzenin düşsel seması yerine, ayakları yerde bir toplumsal ilerleme teorisi getirmiştir; toplumun değiştirilmesi için, üst sınıfın merhametine, iyi niyetine ve anlayışına sığınmak yerine, işçi sınıfının kendi kendisini kurtarmasına ve yeni düzenin mimarı olmasına bel bağlamıştır.
Sayfa 48
Reklam
Her uygarlıkta ekonomi, politika, yasalar, din, eğitim birbirine bağlıdır; her biri ötekine dayanır ve oluş nedeni ötekilerine bağlıdır. Bütün bu güçler içinde ekonomi en önemlisidir, temel etmendir. Yapının temel direği, üreticiler olarak insanlar arasında varolan ilişkidir. İnsanların yaşama biçimini, geçimlerini sağlama biçimleri, belirli bir toplumda, belirli bir anda hüküm süren üretim biçimi, belirler. İnsanın düşünce biçimini, yaşama biçimi belirler. Marx'ın sözleriyle: "Maddî yaşamdaki üretim biçimi, yaşamın toplumsal, siyasal ve düşünsel sürecinin genel niteliğine egemendir. İnsanların varlıklarını belirleyen şey, bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilinçlerini, toplumsal varlıkları belirler."
Sayfa 48
Marx, kapitalist sistemi, insanlığın gelişim tarihinin bir parçası olarak görmüştür. Bu ne kalıcı ne de değiştirilemez bir sistemdir. Tersine, kapitalizm, esas olarak geçici bir toplumsal sistemdir ve bütün diğer toplum biçimleri gibi bir önceki sistemden doğmuş ve gelişmiştir; zamanı gelince çökecek ve yerini başka bir sistem alacaktır. Marx'a göre hiçbir toplum durağan değildir, hepsi de devamlı bir akış ve değişme içindedir. Ona göre yapılacak iş, kapitalist toplumda değişmeyi meydana getiren şeyi bulmak, kapitalizmin ''hareket yasasını" keşfetmektir. Kapitalizmi açıklamak çabası ile ise girişmiş ve bunu, öteki iktisatçıların yaptıkları gibi, kapitalizmi mazur gösterme çabası ile değil, gelecekte daha iyi bir toplum yaratacak güçler için bir eylem kılavuzunun, ana çizgilerini ortaya koymakla sonuçlandırmıştır.
Sayfa 54
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.