~STALİN ÇİFTLİĞİ~
Sevgili 1K üyeleri, incelememe başlamadan şunu belirtmek isterim ki böylesi önemli bir kitabı değerlendirmek herkes için zor olsa gerek. Sözüm ona kitabın nesnel degerlendirilmesini çok güç bulmaktayım. Çünkü George Orwell' da kitabını yaşadığı talihsiz olaylar sonrası yazması ve onun bir nevî Rusya (Stalin) yüzünden "genel
Video yayında bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz; youtu.be/vsIrK7skf0I
Dostlar selamlar öncelikle nasılsınız umarım iyisinizdir. Normalde biliyorsunuz ben birçok kişiyi eleştiren hatta buna eleştirmek denemez gerçekleri söyleyen videolar yapıyorum ancak bakıyorum ki her hafta bir sorun artık bunları konuşmak yerine bu hafta George
Genç Bir Doktorun Anıları ya da benim okuduğum versiyonuyla Genç Bir Köy Hekimi; Mihail Bulgakov'un yarı-otobiyografik öykülerinden oluşan bir eser. Benim versiyonumda (Can Yayınları-2015) çeşitli zamanlarda yayınlanan; Genç Bir Köy Hekiminin Hatıraları (7 ayrı hikaye), Bir Doktorun Olağanüstü Serüvenleri, Ben Öldürdüm ve Morfin hikayeleri
Boğulanlar Kurtulanlar ” kitabında kitle katliamlarını tanımlar ve bundan sonra kimsenin böyle bir şeye kalkışamayacağını öngörür:
“Sanki geçmişimiz bize bir tür kâhinlik gücü vermiş gibi, bize sık sık ‘Auschwitz’in geri dönüp dönmeyeceği sorulur: Yani, masum ve korumasız insanlar üzerinde gerçekleştirilmiş, aşağılama öğretisiyle meşrulaştırılmış, hükümet düzeyinde arzulanmış, tek taraflı, sistematik, mekanik kitle katliamlarının olup olmayacağı. (…) Kanımca, bir kitle katliamı özellikle Batı dünyasında, Japonya’da ve Sovyetler Birliği'nde olası değildir: Gerek insanlar gerek hükümetler düzeyinde, İkinci Dünya Savaşı’nın Lagerleri hâlâ pek çok kişinin aklındadır; ayrıca, sözünü ettiğim utançla büyük ölçüde örtüşen bir tür bağışıklık savunması etkisini sürdürmektedir.” der.
Ne hazindir bu muameleye maruz kalanlar bugün dünyanın başka bir yerinde, Filistin’de, misafir olarak gittikleri yerde aynı vahşeti gerçekleştiriyorlar.
Dünya, Nazi kamplarında yaşanan vahşetten çok sonradan haberdar olmuştu. Orada yaşananlara müdahale edebilmek için çok geçti. Lakin bugün yapılan katliam canlı yayında, 8 milyar insanın gözü önünde gerçekleşiyor.
Primo Levi, “bunlar bir kez daha yaşanmaz”derken bugün olanları görseydi ne düşünürdü?
“Herkes keyfine, fantezisine, kendi maksadına, menfaatine, aldatacağına, ve aldatıldığına göre yazar.” Dr. Rıza Nur, I. Baskı, Sayfa 523, Hayatım ve Hatıratım
Bu hatıratta okuduklarımızın temel özeti işte Rıza Nur’un kendi ifadesinde bize sunulmuştur. Yani okuyacağımız hatırat için bize şunları demektedir;
Bu hatırat, benim keyfime, benim
Adı tüm hikâye boyunca tek bir sayfada bile verilmeyen, annesi tarafından küçük yaşta terk edilen, babasını tüm hikâyeye konu olmuş Beyaz Gemide kaptan bilen ve bir gün “Merhaba Beyaz Gemi, ben geldim!” demenin hayalini kuran bir çocuğun hikayesi Beyaz Gemi. Aytmatov bu eserinde iyiliği, kötülüğü, hüznü, umudu, geçmişi ve geleceği muazzam bir
SAVAŞ!
Herkesin kafasında savaş denildiğinde farklı bir görüntü oluşuyor fakat bir çoğu maalesef gerçeğin tahayyülünden bile uzak. Savaş binlerce anasız babasız kalmış çocuk demek, binlerce kesik baş, şarapnel parçalarıyla yaralamış kol bacak demek. Savaş makatına elektrik kabloları bağlanmış, sonrada eşlerinin, çocuklarının gözleri önünde
''Andre Gide,komünist olarak çıktığı Sovyetler Birliği gezisinden,bir antikomünist olarak dönmüş ve bunu cesurca yazmaktan çekinmemişti.Aydın namusu bunu gerektiriyordu.''
Mihail Bulgakov'un 1940 yılında yayımlanan büyülü gerçekçilik anlayışında yazılmış romanı. Eseri okurken maalesef pek çok şeyi göz ardı etmişim o yüzden bitirmekte oldukça zorlandım. Yazarın ilk okuduğum kitabı
Genç Bir Doktorun Anıları olduğu için yine aynı yalınlıkta yine aynı akıcılıkta ve anlaşılır ölçüde sosyal eleştiri olacağını düşünmüştüm fakat