Yıllar boyunca herkesin ahlakına göre yaşamayı istedim..kendimi herkes gibi yaşamaya,herkese benzemeye zorladım..kendimi ayrı düşmüş hissettiğim zaman bile bütünleşmek için böyle davranmak gerektiğini söyledim ama bütün bunların sonunda felaket geldi..
Şimdi kalıntılar arasında dolaşıyorum,kuralsızım,tereddütler içindeyim,yalnızım ve bunu kabullenerek tek oluşuma ve kusurlarıma boyun eğdim.tüm yaşamımı bir nevi yalan içinde yaşadıktan sonra bir doğru yaratmak zorundayım..'
Albert Camus / Defterler III
Anlatmak istiyorum da anlatamıyorum. Gönlümden geçen ancak dilimin dönmediğini şöyle tercüme edeyim: Sözlerimi bir elbise gibi giyebilmeyi isterdim.
‘Anlatamıyor’ olmanın bir eşik ve hatta hikmet olduğuna, tefekkür etmek gerek diye düşünüyorum. Hadi ‘anlattık’ ve ‘anlaşıldık’ diyelim. Çıplak halimize bakıp, bize, niye giyinmiyorsun diyene,
“Allahım, şu ellerimin işlediği bütün günahları affet. Şu ağzımın söylediklerini, dilimin dönüp de kelimeye çevirdiklerini, aldığım bütün yasak ve yanlış kokuları, yüzümü çevirdiğim hatalı yönleri, şu kulaklarımın duyduğu duyulmaması gereken sözleri, benim yüzümden benim başıma gelenleri, kendi ellerimle kendi boynuma sardıklarımı ve şu ayaklarımın yürüdüklerini affet.”
Nazan Bekiroğlu / Nar Ağacı
Bazı insanlar çölde kök salmaya çalışan ağaç gibidir.
Taşıdığın su yetmez. Gücün tükenir, zamanın zayi olur.
Bazı insanlar da sabahın şebnemi ile çiçek açarlar.
Biz neyiz, buna bakmak gerek...
İbrahim Çolak
Hayal keskisiyle yonttum ben seni
Yaptığım her heykelde gördüm ben seni
Gökten kucağıma mı düştü güneş?
Yoksa Allah’ın cennetinden çiçek gibi mi derdim ben seni?
Her çiçek kendine özgü renk ve kokuyla yeşerir bağda
Bütün çiçeklerden kokladım ben seni
Ömrümün gece ve gündüzünün tanıdık rüyası!
Çocukluğumun rüyalarında gördüm ben seni
Her açıdan gönlümün beğenisisin sen
Hem görerek hem görmeyerek beğendim ben seni
Güzelliğe tapması boşuna değil gönlümün
Zira bu sebepten taptım ben sana
Sessizlik dışında cevabın olmasa da
Her soruda herkese sordum seni
Şiirden, istiareden, teşbihten üstünsün sen
Senden başka kimseyle tartmadım seni/Kayser Eminpur-Tanıdık Rüya
Oysa aşığın aşktan yakınması, ondan kurtulmak için değildir. Yani mucizevi bir şey olsun ve aşık bir sabah uyandığında gönlünü bir an boşalmış buluversin, çileli aşk dersinin sonuna geldiğini duyumsayıversin. Hayır, onun bundan mutlu olmasını beklemeyin. Çünkü aşık çektiği ıstıraba müpteladır. Çünkü bu ıstırap, ne evlat acısı, ne vatan yarası, ne borç yükü, ne sefalet derdi gibi yıkıcıdır. Aşığın ıstırabı yapıcıdır.