Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Serpil Kartoz

Serpil Kartoz
@srpldmrl
Kahve kokusunu, kitap kokusunu bir de yağmurdan sonraki toprak kokusunu parfüm yapsınlar
303 okur puanı
Eylül 2017 tarihinde katıldı
İyilik tohumunuzu, “sadakanızı” hangi biçimde olursa olsun, iyiliğinizi başka birine verirken, ona benliğinizin bir bölümünü vermiş ve onunkinin bir bölümünü kendinize almış oluyorsunuz.
Sayfa 513 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
Reklam
Bir insanın kafasında doğan dahice veya yeni bir düşüncede, hatta ciddi her düşüncede, onu anlatmak için ciltlerce kitap yazsa, otuzbeş yıl sözlü olarak anlatmaya çalışsa yine de kafasından bir türlü dışarı çıkmayan, ömür boyu içinde kalacak, başkalarına anlatamayacağı bir şeyler her zaman vardır. Böylece belki de en önemli düşüncelerini, düşüncelerinin o bölümlerini hiç kimseye tam olarak anlatamadan ölür.
Sayfa 500 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
Önemli olan yaşamdır, yalnızca yaşam…
Sayfa 500 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kaldırımlarda sağımdan solumdan geçip duran, telaşla koşturan, her zaman aceleci, asık suratlı, endişeli insanlara katlanamıyorum. Neden hep üzgün, hep endişeli, telaşlıydılar? Her zamanki hüzünlü öğleleri (çünkü öfkelidirler, öfkelidirler, öfkelidirler) nedendir? Mutsuzluklarının suçu kimindir? Hem önlerinde altmış yıllık koca bir ömür varken neden yaşamayı bilemiyorlar? Önlerinde yaşayacağı altmış yılı varken neden açlıktan ölmeyi kabullendi Zarnistın? Üstelik neden herkes sırtındaki pılı pırtıyı, nasıl ellerini göstererek öfkeyle bağırıyor: “biz çift süren mandalar gibi çalışıyoruz, didiniyoruz, köpekler gibi açız, yoksuluz! Başkaları yan gelip yatıyor, çalışmıyor ama onlar zengin, biz fakiriz!” (Hep aynı şarkı…)
Sayfa 498 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
İnsanlardan uzaklaşmış bir düşünür şöyle yakınıyor: “Dünyada giderek daha çok gürültü, sanayi ama daha az huzur var artık…” Ülke ülke dolaşıp duran bir başka düşünür mağrur bir tavırla karşılık veriyor: “Olsun varsın ama bu tekerlek gürültüsü aç insanlara buğday götürüyor ki bu da manevi huzurdan çok daha önemlidir.”
Sayfa 476 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
Reklam
İnsanda kendini yok etme yasası ile kendini koruma yasası eşit güçtedir.
Sayfa 475 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
İnsanda kendini yok etme yasası ile kendini koruma yasası eşit güçtedir.
Sayfa 475 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
Birçok gözlemime göre liberallerimiz karşısındaki insanın kendine özgü düşünceleri olmasına izin verecek ve karşı düşüncedeki insanlara küfür etmekten veya daha ağır bir şey yapmaktan kendini alıkoyabilecek yapıda değildir.
Sayfa 375 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
Ruhun temizlenmesi için en iyi yol insanın geçmişini pişmanlıkla hatırlamasıdır.
Sayfa 310 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
Acıma duygusu bütün insanlığın başlıca ve belki de tek yasasıdır.
Sayfa 292 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
Reklam
Çevresindekilere yararı dokunmayacak olduktan sonra neye yarar zaten insan?
Sayfa 248 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
Ne dersiniz, dünyada hırsız olmayanlardan çok hırsız olduğunu, bir kez olsun çalmayan dürüst bir insan olmadığını düşünürken yanılıyor muyum?
Sayfa 185 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
İyi kalpli ama akılsız bir aptal da, akıllı ama kötü kalpli bir aptal kadar mutsuzdur. Eski bir gerçektir bu.
Sayfa 101 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
Her şey anlatılabilir çocuklara, her şey… Büyüklerin çocukları hiçbir zaman tanımamaları şaşırtmıştır beni. Anne babalar kendi çocuklarını bile doğru dürüst tanımıyor. Küçük oldukları, bazı şeyleri öğrenmelerinin zamanı henüz gelmediği gerekçesiyle çocuklardan hiçbir şeyin gizlenmemesi gerekir. Ne üzücü ve talihsiz bir düşünce bu! Çocuklar her şeyi anlamalarına karşın, babalarının onları çok küçük, hiçbir şeyi anlamaz saydıklarını ne kadar iyi fark eder! Bir küçüğün çok zor bir durumda bile son derece önemli çözüm yolu üretebileceğini büyükler bilemez. Ah Tanrım!
Sayfa 83 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
Yanılmıyorsam, hayatın bir dakikasını bile parayla ölçülemeyecek kadar değerli olduğunu, kimi zaman beş dakikanın bir hazineden bile çok değerli olduğunu anlatmak istediniz.
Sayfa 74 - XII.Basım, Temmuz 2019, İstanbul, Rusça aslından çeviren: Ergin AltayKitabı okudu
1.514 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.