İhsan Oktay Anar’ın okuduğum ilk kitabıydı. Açıkcası kitabın kapak tasarımından isminden daha tarihi bir olay örgüsü beklentisine girmiş idim. Ancak okudukça kitabın aslında bir yandan felsefik bir yandan tarihi belki bir yandanda bilim kurgu tadında olduğunu anlıyorsunuz. Ben ilk 40-50 sayfada olayların bir şekilde birleşerek okuyucuyu içine çekmesini umdum. Bu söylediğim sayfalardan sonra da gerçekleşti zaten. Ama yine de belli bir beklentiyle başladığım için olsa gerek yeterli hazzı alabildiğimi söyleyemem. Yazarın dili akıcı, kurgusu hoş bir yerden sonra bağlayıcılığı olan bir kitap evet ama dediğim gibi başka hayaller ile başlayınca bütün bunlar size yetemiyor