Stalin'in tavuğu
Saf insanlara "Size cennetin
anahtarını vereceğiz.." diyerek yola çıktılar.... Parmaklarını kaldırtarak "oy yemini" ile onları iktidar yapanlar yine yarı aç yarı
tok sürünürken onların ilk işi ülkemin her
yanına rüşvet turnikeleri kurmak oldu.
Hiç Allah'tan korkmadılar... Kuldan ise utanmaları yoktu...
Onlar; İngiliz stili ceketler, İtalyan kravatlar, modern batı giysileri çekip, son model ciplerle ortalıkta dolanırken, halk çöplükten ekmek topluyor, insanlar bebelerine süt bile alamıyor, anneler marketten mama çalarken yakalanıyordu.
Bir pis düzen tutturmuşlar, milletin parası ile milleti kandırıyorlar... Tıpkı yumurtası için tavukları yemlemek gibi...
Yardım paketleri...
Makarna...
Kuru fasulye...
Kömür...
Çeyrek altın...
Hiç utanmıyorlar...
Stalin'in tavuğu
Bir gün stalin toplantı yapıyor. Ve masada herkes var ve masada yatırılan konu halk nasıl yönetilecek Stalin herkesten fikir beyan ediyor ve dinliyor. Ama tatmin olmuyor. Ve kendisi bağırarak şunu söylüyor.
Hemen bana tavuk bulun hemeen.
Hemen orada bulunan görevliler bir tane tavuk getirip Staline veriyorlar.
Stalin tavuğu alıp tüylerini yoluyor ve hayvanı anlayacağınız çırılçıplak ediyor.
Ve hayvanı bırakıyor yere sessizce.
Hayvan yürüyor hızlıca çırpınarak ve masanın ayaklarına çarparak, duvarlara çarparak yürüyor.
Ve kan derisinden şıp şıp akıyor hayvancağızın.
Stalin bu sırada cebinden tavuk yemi çıkarıyor. Ve ayaklarının dibine koyuyor. Tavuk Hemen Stalin in ayaklarının dibine geliyor.
Ve tavuk her seferinde uzaklaşsada yine Stalin in ayaklarının dibine geliyor.
Ve Stalin diyor ki İşte Halk böyle yönetilecek....
İşte Stalinin yönetim anlayışı beyler....
Yoksullaştır çaresiz bırak ayağa düşür Stalin ın tavuğu nu hatırlatiyor
Stalin'in Tavuğu (Halkı Yönetme Sırrı) (Bize ne kadar da benziyor) :)
Stalin komünist parti lideridir bir gün partiler ile düzenlediği bir içkili eğlence gecesinde klasik su gibi içilen votkalar sebebiyle herkesin kafası bi duman vaziyetteydi. Stalin etrafındakilerin dikkatini çekip kendisini dinlemelerini sağlamak için elindeki votka şişesine çatalla vurmaya başlar ve sarhoş kafayla Halkın yönetime kayıtsız şartsız
Kendimi 'Stalin'in tavuğu' gibi hissettiğim gecelerden biri...
Öyle bir idare ki...
Stalin kendisine bir tavuk getirilmesini emreder. Tavuk getirilir. Stalin herkesin gözü önünde tavuğu canlı canlı son tüyüne kadar, kafasında tek kırmızı ibiği kalana kadar yolar. 'Şimdi bakınız' der ve cascavlak kalmış olan tavuğu serbest bırakır. Tavuk gördüğü her yere atılsa da hiçbir yere kaçamaz. Zira güneşte pişer, gölgede üşürdü. Zavallıcık ne yapsın, Stalin'in çizmesinin konçlarına sokulur. O zaman Büyük Lider ona bir avuç darı atar. Artık tavuk Stalin'in peşindedir; o nereye giderse tavukta oraya yönelir. Aksi takdirde tavukçuk açlıktan ölecektir. Bunun üzerine Stalin ibretle, 'işte halkı böyle idare etmek gerekir' der.
Stalin'in Tavuğu...
Meşhur diktatör Stalin bir toplantıda, katılımcıların gözleri önünde getirttiği tavuğun tüylerini canlı canlı yolmaya başlar. Bütün tüylerini yolup tüysüz (cascavlak) kalan tavuğu odanın ortasına salıverir ve der:
"Şimdi bu tavuğun ne yapacağını izleyin?"
Şaşkın ve çaresiz tavuk, tüylerinin yonulması acısından kurtulmak için kapıdan dışarı kaçar. Kaçar ama dışarıda soğuktan da tir tir titrer. Bu sefer de ısınmak için içeri girer ve şömineye yaklaşır. Kısa süre için rahatlamıştır ama şimdi de tüysüz vücudu kavrulmaya başlar. Sonunda ısınmak ve tehlikelerden korunmak için, çaresiz bir biçimde tüylerini yolan Stalin’in bacakları arasına sığınır. En güvenli yer orasıdır. Stalin de bir avuç yem çıkarıp yolunmuş tavuğun önüne azar azar atar. Yemlenen tavuk, Stalin nereye giderse hemen peşinden gider. Gitmek ne kelime koşar adeta...
Meşhur "Stalin'in Tavuğu" örneği bu işte.. Geniş bakarsak, bir "pazarlama", bir "yönetim" veya bir "zihniyeti" de denebilir aslında buna.. isabet de olur.