Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuba

Tuba
@staryynight
ELL
37 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
BERAT KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN
Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir. İşte onlar gerçekten mü’minlerdir. Onlara, Rableri katında yüksek mertebeler, bağışlanma ve cömertçe verilmiş rızık vardır.
Reklam
Gözlerimden akmıyor bazı acılar. Ve ben uyuduğum tüm yatakları özlüyorum bu sabah..
Baş Ucumda Bir Gökyüzü- Betül Şimşek
Elimi uzatsam dokunacakmışım gibi geliyor göğe. Ne istersem yapabilecek bir güce sahibim sanki o an. Duruyor zaman ve ben içinde kendimi buluyorum.Şarkılar söylüyorum daha önce söylemediğim. Kuşlar eşlik ediyor sanki. İçim göğün mavisine boyanıyor. Ruhum, ruhum uçsuz bucaksız günlere doğru giderken tüm ağırlığım benden öteye gidiyor. Hafifliyorum, hafifletiyor aldığım her nefes.Affediyorum. Kendimden başlıyorum affetmeye. Sonra isimler geliyor harf sırasına göre. Tek tek karşıma alıp konuşuyorum her biriyle teker teker. Bak diyorum sen üzdün beni. Diğerine bak diyorum seninle olan kahkahalarımı özledim, sen özlemedin mi beni?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sıradan Bir Salı- Dilan Çiçek Deniz
En çok yaz çocuklarını merak ediyorum. Epey eğleniyorlardır. Ben üşüyorum genelde ve midemdeki ölü kelebeklerin tadı midemi bulandırıyor. Soğukta uçamazlarmış, özür dilerim. "Kelebeklerin mezarlığı" almak istediğin bir unvan ya da olmak istediğim kişi değildi. Ben de elbet içimde sonsuz bir yaz bulmak isterdim. Huzursuzluğum giderek artıyor ve yalnız kalma arzum. Belki bir yaz çocuğuyla arkadaş olabilirim ve yeni kelebekler gelir. Toplu mezarlık olsa da içim, birkaç kişi kaybolmuş olsa dahi orda bir yerde, hayat biraz daha cezbedici olur. Belki gün bile değişir..
Biriyle bunca zaman geçirip, sonunda onun sadece bir yabancı olduğunu idrak etmek... Ne büyük bir kayıp..
Reklam
Bir şeyden çok eminim, kendimi üzdüğüm kadar kimseyi üzmedim hayatta.
"Hepimiz çocukluğumuzu yitirmiştik. Hepimiz büyüktük, büyük ve hüzünlü.”
Gökyüzüne gitmek istiyordum ve yaşayanlar oraya gidemezdi..
Gökyüzünün benim için ne anlama geldiğini anlayamazdı..
"Daha çok anlat," dedim. "Hoşuna gidiyor mu?" "Çok. Elimden gelse, seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum." "Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?" "Gider gibi yaparız."
Reklam
Ağlarsam ayıp olur mu? " " Ağlamak asla ayıp değildir, sersem.Niye ki? " " Bilmem, henüz alışamadım.içimdeki kafes bomboş kaldı sanki... "
Onu aklımdan çıkaramıyordum.Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum.Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi.Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi.Asıl acı,kalbi baştan aşağı sancılara boğan,insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Onu öldüreceğim." "Ne diyorsun evladım sen babanı mı öldüreceksin?" Evet, öldüreceğim. Çoktan başladım bile. Öldürmek derken öyle Buck Jones'un tabancasını alıp dan diye öldürmeyi kastetmiyorum. Öyle değil. Kastettiğim onu kalbimde öldürmek. İyiliğini istemekten vazgeçmek. Derken bir gün ölüp gidecek."
-Ben senin yanından bir daha hiç ayrılmak istemiyorum, biliyor musun? -Niye? -Çünkü dünyanın en iyi insanı sensin. Senin yanındayken kimse bana zarar vermiyor ve kalbimde mutluluk güneş gibi parlıyor.
 "Yaşamak için fazlasıyla yaşlanmış gibiler, her şeyden bıkmışlar sanki..." 
296 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.