Diyanet İşleri Başkanlığının 2019 bütçesi, 10,4 milyar lirayla devletin 29 kurumunu geçti. Diyanet, bu bütçesi ile Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarım geride bıraktı. Kurumun personel sayısı 120 bin civarındaydı.
İşte böyle bir dev örgütün başına, din perdesi altında örgütlenen FETÖ ile mücadele iddiasıyla oturtulan Ali Erbaş kimdir dersiniz?
Erbaş, 15 Temmuz'un en önemli isimlerinden Adil Öksüz'le aynı dönemde Sakarya Üniversitesinde görev yaptı.
Erbaş, FETÖ lideri Fethullah Gülen'in onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Birliği'nin her yıl düzenlediği Abant Toplantılarının da katılımcıları arasındaydı.
FETÖ'yle iltisaklı olduğu gerekçesiyle kapatılan Kimse Yok Mu Demeğinin faaliyetlerine katılanlar arasındaydı. Derneğin Sakarya'da düzenlediği bir geceye katılan Erbaş yaptığı konuşmada demeğin çalışanları olan FETÖ'cülerden "gönül erleri" diye bahsetmişti.
FETÖ'nün en önemli platformlarından biri olan KADİP'in yönetim kurulu üyesiydi.
Erbaş, 4 Eylül 20'15'te firar eden Sakarya'da İlahiyat Fakültesi'nin kurucularından "üniversitenin imami Dekan Prof.Dr.Suat Yıldırım'la hem okulda, hem FETÖ kurumlarında beraber çalıştı.
Ve sahi, yoksa 15 Temmuz sanıldığı gibi başarısız olmadı mı?
Sayfa 223Kitabı okudu
Sapık Diyenler(!) Yetiştirdiği Öğrencilerine Baksın...
Muhammed Hamidullah;
1974-75 ve 1976-77 yıllarında birer dönem, Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde sözlemeli profesör olarak seminer ve konferanslar verdi. Bu arada Ankara Üniversitesi, stanbul, Konya, Bursa ve zmir Yüksek slam Enstitüleri ve bazı mam Hatip Liselerinde de bir çok ders ve konferans verdi. Onun verdii derslerle yollarını çizen ve yetien bir çok ilim adamı yetiti. Prof.Dr.Salih Tuğ, Prof.Dr.İhsan Süreyya Sırma, Prof.Dr.Emrullah Yüksel, Prof.Dr.Ahmet Suphi Furat, Prof.Dr.Yusuf Ziya Kavakçı, Prof.Dr.Mehmet Akif Aydın, Prof.Dr.Mehmet Sait Hatipolu, Prof.Dr.Fuat Sezgin, Prof.Dr.İbrahim Canan, Prof.Dr.Suat Yıldırım, Prof.Dr.Bekir Topalolu bu ilim adamlarından sadece Türkiye’de olanlarıdır.(1)
Kaynak :
(1) Tuğ, “Prof.Dr.Muhammed Hamidullah”, Marife Dergisi, Bahar, 2003.
Takdim
Kur'an, tümüyle bir kitap halinde toptan inmemiş, yirmi üç yıla yayılan vahiy müddeti boyunca necimler halinde gönderilmiştir. ...kullanılan "necm" kelimesinin hem "taksit" hem de gökyüzündeki "yıldız" anlamına gelmesi ne güzel bir tevafuktur! Kur'an-ı Hakimin muhkem semasını bina eden bu necimler, parça parça, ceste ceste tulu' etmişlerdir. Her biri gelip Levh-i Mahfuzdaki yerlerine yerleşirken, zahiren çeşitli hadiseler ve vesilelerle gönderilmiştir. Prof.Dr. Suat Yıldırım
Sayfa 9 - Işık Yayınları, İstanbul, 2003Kitabı okuyor
Takdim
Vahiy emini olan Hz. Peygamber efendimiz de (sas) peşpeşe gelen ayetlerin hangi surenin neresine gireceğini bilmiyordu. Vahyi getiren Cebrail'in (as) işaretiyle öğreniyor, vahiy katibine de o kısma yerleştirmesini naklediyordu. Prof. Dr. Suat Yıldırım
Sayfa 9 - Işık Yayınları, İstanbul, 2003Kitabı okuyor
Takdim
Bir saraya benzeyen Kur'an'ın bölümleri arasındaki uyumu, armoniyi ortaya koyan uzmanlık alanı "tenasübü'l-ayat"ilmidir. ...Bu ilmi disiplinin kurulması İslam Medeniyetinin ilk döneminde olmayıp daha sonraki asırlara kalmıştır. Prof. Dr. Suat Yıldırım
Sayfa 11 - Işık Yayınları, İstanbul, 2003Kitabı okuyor