İdam mahkumunun biri ölümünden bir saat önce, yüksek bir dağın tepesinde,
ancak iki ayağının sığabileceği kadar daracık bir yerde yaşaması gerekse; çevresindeyse uçurumlar, okyanuslar, sonsuz karanlıklar, fırtınalar ve sonsuz bir yalnızlık olsa, yine de o bir avuç yerde ömrü boyunca, binlerce yıl, sonsuza dek yaşamanını, o anda ölmeye yeğleneceğini söylemiş. Yeter ki yaşasın! Yalnızca yasasın! Aman Tanrım, bu nasıl gerçek böyle! Bu nasıl gerçek! İnsan ne alçak yaratıkmış!
"Kapıyı kilitlemiyor musun?" diye sordu.
"Hiçbir zaman kilitlemedim ki! Sözde iki yıldır kilit alacağım..." Gülümseyerek Sonya'ya baktı: "Kilitleyecek hiçbir şeyi olmayan insanlar mutludurlar herhalde, öyle değil mi?"