İki temel sorunu var insanlığın. Adaletsizlik ve anlamsızlık. Birine karşı hukuku bulduk, diğerine karşı sanatı ama insanlar hukuka ulaşamadı, ve sanat insanlara.
"Bu gibi meselelerde korkaklık zararlıdır... Ne olur? Anlaşamayacağımızı anlarsak veda eder ayrılırız... Bu o kadar mühim bir felaket mi? Hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hâlâ kabul edemiyor musunuz? Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden her şeyi bırakıp kaçarlar. Halbuki mümkün olanla kanaat etseler, hayallerindekini hakikat zannetmekten vazgeçseler bu böyle olmaz. Herkes tabii olanı kabul eder, ortada ne hayal sûkutu, ne inkisar kalır. Bu halimizle hepimiz acınmaya layığız; ama kendimize acımalıyız. Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden zavallı görmeye hakkımız yoktur..."
"Baskalarını iyi insan olarak düşünmeye çalısmamız kendimizden korkmamizdandir. iyimserliğin temeli korkudur, baska bir sey degil. Bizim için belki de bir nimet olan birtakım erdemleri baskasina mal etmekle cömert davrandigimizi düşünürüz.”
“Ama bazen de korkunç düşüncesiz olabiliyor; bana acı vermekten âdeta zevk alıyor. İşte o anlarda Harry, tüm ruhumu ona paltosuna taktığı bir çiçek , güzelliğine güzellik katarak kibrini okşayan bir süs ya da kullanıp atılan bir yaz aksesuarı muamelesi yapan birine verdiğimi anlıyorum. “