Said b. Ubeyd es-Sakafi (r.a.)'den:
Taif savaşında, Ebu Sufyan b. Harb'i (r.a.), Ebû Ya'la'nın duvarı dibinde yemek yerken gördüm. Hemen bir ok attım, gözüne isabet ettirdim. Ebu Sufyan Rasûlüllah'a (s.a.v.) geldi ve:
-Ya Rasulallah! Bu gözüm, Allah yolunda yaralandı, dedi. Bunun üzerine
Rasûlüllah (s.a.v.): Dilersen dua edeyim, Allah gözünü görür hale getirsin, dilersen öyle kalsın, cennette karşılığını alırsın, dedi.
Ebû Sufyan: - Öyle kalsın, karşılığını cennette alayım, dedi.
el-Kenz: 5/307, 2/178
Muhammed b. Ma'mer b. Rib'î el-Kaysî... Enes b. Mâlik'den (r.a) Nebî'nin (s.a) şöyle buyurduğunu nakletti:
"Saflarınızı sıklaştırınız. Safların arasını kapatınız ve boyunları aynı hizaya getiriniz. Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim ki, sanki küçük bir kuzu gibi şeytanın safların boşluklar arasında dolaştığını gördüm. "
Ebû Mûsa... Ebû Saîd el-Hudrî'den (r.a) Resûlullah'ın (s.a) şöyle buyurduğunu bildirdi:
"Erkek saflarının en hayırlısı, ilk saftır. En şerlisi son saftır. Kadın saflarının en hayırlısı son saftır. En şerlisi ise ilk saftır.
Ey kadınlar topluluğu! Erkekler secde ettiklerinde gözlerinizi indirin."
Râvi Süfyân, Abdullah'a "Resûlullah (s.a) kadınlara niçin böyle söyledi?" diye sordum. Abdullah 'Erkeklerin elbiselerinin darlığından dolayı" dedi.
Hz. Safiyye'nin cenaze namazını Hz. Muaviye b. Ebi Sufyan veya o yıl Medine valisi olan Said b. el- Âs'ın kıldırdığına dair farklı rivayetler varsa da h. 50 yılda Halife Muâviye'nin Hac Emirliği için Hicaz'da bulunması cenazeyi onun kıldırmış olma ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Hz. Safiyye, Baki Mezarlığı'na defnedilmiştir.
Muaviye döneminde vefat eden Hz. Safiyye miras olarak yüz bin dirhem kıymetinde bir arazi bıraktı. Bu mirasın üçte birini henüz Yahudi olan kız kardeşinin oğluna vasiyet etti. Miras sahibinin başka dinden olduğu göz önüne alınarak bu vasiyetin yerine getirilmesi hakkında problem çıktı ve Yahudi yeğenine miras verilmek istenmedi. Bu husus Hz. Aişe'ye intikal edince "Allah'tan korkunuz ve Safiyye'nin vasiyetini istediği gibi yerine getiriniz." dedi. Bunun üzerine vasiyet Hz. Safiyye'nin istediği şekilde yerine getirilerek yeğenine otuz üç bin dirhem verildi.
Cömert bir insan olan Hz. Safiyye, hayatta iken de kendisine ait bir evi sadaka olarak vermiş, Medine'deki bu ev, Hz. Safiyye'nin vefatından sonra Hz. Muaviye tarafından 180.000 dirheme satın alınmıştır.
Said ibni Zeyd (ra) bizlere Efendimiz'den (sav) kırk sekiz hadis rivayet etmiştir. Bu hadislerin en meşhuru ise şudur:
Ebû Süfyân'ın Şam valisi olduğu dönemde Küfe valisi de Muğîre ibni Şu'be’dir. Said ibni Zeyd (ra) Kûfe'de bulunduğu sırada bir gün birisinin sözleri ile isim vermeden Hz. Ali'yi (ra) kötülediğini fark eder. Said (ra) bir yerden sonra dayanamaz ve adama: "Böyle konuşarak sen kimi kötülüyorsun?" diye sorar. Kötüleyen kişi: "Ben Ali'yi (ra) kötülüyorum!" deyince Said ibni Zeyd (ra) hayret eder ve: "Nasıl bunları söylersin? Sen Resûlullah'ın (sav) ağzından on kişi cennettedir, diye işitmedin mi?" der. Sonra da o isimleri saymaya başlar: "Ebû Bekir fil cenneh, Ömer fil cenneh, Osman fil cenneh, Ali fil cenneh, Talha fil cenneh, Zübeyir fil cenneh, Abdurrahman fil cenneh, Sa'd fil cenneh, Ebû Ubeyde fil cenneh. Onlar cennettedir. İnsanların nazarı kuvvetlidir. Bu durum dikkatlerini çeker. Onun toplamda dokuz isim saydığını hemen fark ederler ve: "Ey Said (ra) , dokuz isim saydın!" derler. Ondan sonra Saîd b. Zeyd (ra) onuncu kişiyi de ekler ve: "Ebü'l A'ver (Said b. Zeyd) fil cenneh. Ebü'l-A'ver cennettedir." der.
Mecmau’l-Beyan tefsirinde Selman-i Farsî, Said b. Cübeyr ve Süfyan-i Surî’den şöyle nakledilmiştir: İki deniz Ali ve Fatıma’dır. O ikisi arasındaki engel Muhammed, inci ve mercan ise Hasan ve Hüseyin’dir.”