Sükûtun lehçesini, gönül kulağı olanlar duyar Hâfız!
Gönül dili, sükût etmekle öğrenilir Hâfız! Gönüller konuşunca lisan hükmünü yitirir. Sonra da dilsiz ağızsız, sessiz sedasız bir sefer başlar sözden öze, gözden öte!
Söz, sükûtta demlenir Hâfız! Sükût ise gönülde...