Peygamber Efendimiz (a.s.m) bildiriyor ki: Allah ü Zülcelal Hazretleri şöyle buyurdu: "İnsanoğlunun her işi kendisi içindir. Ancak oruç değil. Oruç Benim içindir. Ve onun mükafatını Ben veririm."
Sayfa 24Kitabı okudu
"...Oruç, Farsçadaki "rûze" kelimesinden dilimize geçmiştir. Arapçadaki "savm" veya "siyam" denilen oruç, bir şeyden uzak durmak, kendini bir isteğine karşı engellemek demektir..."
Sayfa 23Kitabı okudu
"...İbadet yapmanın en önemli hikmeti emirdir. Yani Allah'ın emretmiş olmasıdır..."
Sayfa 20Kitabı okudu
"...Ramazan-ı Şerif orucu vesilesiyle nefsine açlık çektirmek mecburiyeti olmazsa şefkat kanalları işlemiyor, zayıf kalıyor. Bu durumda mükellef olduğu yardımı ve ihsanı yapmıyor. Yapsa da, gerçek açlığı görmediğinden, tam yapmıyor, içinden yapmıyor, yaptığında minnetle yapıyor, belki de yaptığını burnundan getiriyor.
Oysa açlığı tanıdığı zaman fakirin fukaranın halini anlıyor, elinden geldiğince yardım etmenin mühim bir insanlık görevi olduğunu hissediyor, buna kendine mecbur biliyor, yaptığını içinden özünden halisane ve sırf Allah için yapıyor.İşte insan bu ihlası Ramazan-ı Şerifteki oruçla kazanıyor..."
Sayfa 18Kitabı okudu
"...İbadetten maksat, Yaratanımızın rızasını kazanmak ve hayatımızı Onun arzusu istikametinde yönlendirmektir..."
Sayfa 7Kitabı okudu
İnsanın en latif ve en şirin seciyesi olan şefkat ise, tevhid inancı olmadığında, müthiş ayrılık acısı ile insanı yüreğinden vuran, yakan ve inciten bir musibete döner.
Sayfa 457Kitabı okudu
Eğer Allah’a güzel bir ödünç takdiminde bulunursanız onu sizin için kat kat yapar ve sizi bağışlar. Allah Halîm’dir, Şekûr’dur.
Teğâbün Sûresi 17.
Sayfa 437Kitabı okudu
Cenab-ı Hak Kur’ân’ın da şifa kaynağı olduğunu haber verir :
“Kur’an iman edenler için hidayet rehberi ve şifadır. “Fussilet Sur. 44.
Kur’an’dan iman edenler için rahmet ve şifa olan şeyler indiriyoruz.”İsra sur. 82.
“Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, kalplerde olana şifa, iman edenlere hidâyet rehberi ve rahmet gelmiştir.” Yunus Sur.57.
“Allah müminlerin gönüllerine şifa verir (ferahlandırır)” Tevbe Sur.14.
Sayfa 425Kitabı okudu
Bediüzzaman, ibadetin, Fâtır-ı Zülcelâlin rahmetine karşı kulun, “Estağfirullah ve Sübhânallah” diyerek kusurunu, “Hasbünallah”ve Elhamdülillah”diyerek fakrını, “Allahü Ekber” ve “La havle velâ kuvvete illa billah” diyerek aczini îlan ve itiraf etmek, vucuduyla Allah’ın eşsiz rububiyetini göstermekten ibaret olduğunu kaydeder.
Sayfa 424Kitabı okudu
İnsan ise Sultan-ı Ezelisinin ihsanlarının sanatlı cevherleriyle süslenmekte, Onun yüksek nazarına kendini imâni bir şuurla arz etmektedir.
Bu vazife ona, hayatta olmasına bir neden olarak kâfidir.
Sayfa 423Kitabı okudu