İşte hikâyemiz böyle dostlarım
Şu parasız yapılan alışveriş
İşte borç kartımız, çakıverin imzayı
Yorgan daima kısa gelirmiş
Bu uç, şu uca ulaşamazmış
Diyebilir misiniz amma da iş
Günter Grass ( Danzig)
Seven el de çok defa, sevdiğini okşarken,
Farkında olmıyarak, kalbinde yara açar.
Kırılır kalp sessizce, hiç mi hiç sezdirmeden,
Sevginin çiçeği kısa zamanda solar.
badem şekeri alıyorlar nikâhları için,
ellerinde kolonya şişesi, resim çektiriyorlar,
bu sabah güvercin ve çiçek işlemeli bir perdenin
önüne oturmuş poz verirken gördüğüm adam
seyretti yaşlı fotoğrafçıyı
havadaki kuşların yüzünde bıraktığı
çizgileri silerken.
Yorgo Seferis (Yunanistan)
Hepinizin bende bir adı var:
...
Yolculuğumuz ortak.
Ortak gezilerde insanlar birbirleriyle
konuşur,
hiç olmazsa görüş alış verişinde bulunur
havaların nasıl gittiği konusunda
ya da bir rüzgâr gibi geçip gittiğimiz
istasyonlar hakkında.
Konuşacağımız konular az değil, ortak
çok şeyimiz var.
Aynı yıldız aydınlatıyor yolumuzu.
Aynı yasalarla fırlatıyoruz gölgelerimizi.
Kendimize göre öğreniyoruz bir şeyleri,
bunda bile benzer olduğumuzu
bilmiyoruz.
Wislava Szymborska (Polonya)
"...Vicdan azabı duymadan uzun süre keyfi çıkarılacak yegâne servet
Son kuruşuna kadar alın teri ve bilek gücüyle kazanılmış servettir..."
-Sully Prudhomme
"Nereye yelken açar gecenin kasketi
Bu kadar çok yırtıkla?
Hangi şarkıyı söyler sönmüş kül
Geçip giderken üstünden ateşin?
Neden bu kadar çok gözyaşı döker
Ve yine de sevinçlidir bunca bulutlar?"
Sayfa 313 - Pablo Neruda /Şili (1904- 1973)Kitabı okudu