“Merhum veya merhumeyi nasıl bilirsiniz?” sorusuna cami avlusunu ağzına kadar dolduran cemaatin verdiği cevabın, eşinizin yüreğinde yankılanan cevap kadar önem ve değeri olmaz kanaatindeyim.
Kitabı oturup düzenli olarak okumadım. Denemelerden oluştuğu için ara ara, ruhum ihtiyaç duydukça okudum. Kitabı okurken neye ihtiyacım varsa, neyle ilgileniyorsam onun şifası çıktı önüme. Oruç tutarken açlığın güzelliğiyle, nefsi terbiye edişiyle ilgili; düzensiz uyuduğum zaman Müslümanın nasıl uyuması gerektiğiyle ilgili…
Risale-i Nur misal ve nasihatleri ile kendi fikir ve tecrübelerini birleştiren Ulusoy lezzetli lokmalar koymuş Önümüze. Yedikçe yemek isteyeceğimiz.
Özellikle de teslimiyet noktasında güzel tespitleri var. Aslında her şeyin malikinin o olduğuna bizi ikna etmiş. İnsan buna inanınca da kederinin, derdinin hiçliğini anlıyor. O’nun şefkat ve kudretine teslim ediyor her şeyi. Annesini, babasını, sevdiğini, sevmediğini, sınavlarını, rızkını, hakkını…
Bir uygarlık benimsenirken onun bütün sonuçlarını da önceden göze alıp almadığımız vurgulanmak isteniyor. Onun bütün sonuçlarına katlanmak göze alınmıyorsa, o uygarlık üzerinde bir kere daha düşünme gereği ortaya çıkar.