Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin;
Şimdi:Çekil önümden, diye ferman edensin;
Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez;
Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin?
Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?
Sana düşer azapların, tövbelerin beteri.
Alçakları besler, yoksulları ezer durursun:
Ya bunak bir ihtiyarsın ya da eşeğin biri.
Senin menzilinde benim gibi ve bana benzeyen acaba kim vardır?
Can ve cihandan kalkıp gitmek güç değildir;asıl güç olan senin bulunduğun yeri terk etmektir
Bu gece benim çok ağlayan ve zayıf olduğum bir gecedir.Bu gece sırların meydana çıkacağı gecedir.
Gönlümde gizli olan şeylerin hepsi sevgilimin hayalidir.Ey gece, çabuk geçme; zira bizim işimiz var!...
Seninle beraber olduğum zaman sevgin beni uyutmaz.
Sensizken de hasretinle gözlerim uyku tutmaz.
Her iki gecede de ben yine uyanık kalırım.Bu iki uykusuzluk arasındaki farkı artık sen anla!
Aşk öyle bir denizdir ki ne ucu bucağı, ne de sahili ve kenarı vardır.Oraya düşüp boğulurlar;fakat “Aman!” diye bağırmak, “Yarab!”diye haykırmak yoktur.
Aşk ve Acı usul usul eriyen bir kandil gibi söndü
daha şiir bitmeden.Karardı dizeler.
Aşk... Bitti. Soldu şiir.
Büyük bir şaşkınlık kaldı o fırtınalı günlerden