Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Susur

Ali Susur
@susurali
“Sizin toprağınz benim toprağım, sizin eviniz benim evim, burası için, buranın çocukları için bir ışık, bir ana olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım, vallahi ve billahi.”
Reklam
Sevdayı size kalpte doğup ölen bir şey diye öğretiyorlar Kınalı Yapıncak… Ne fena, ne yanlış bir fikir… Sevdanın kalple hiçbir alâkası yok… Sevda yalnız dudaklarda doğup yaşadıkça saadet olur… Onun dudaktan kalbe zehir gibi inmesine meydan vermemeli…
Sayfa 142Kitabı okudu
“Mamafih belki mesut olmak için de asıl çare budur: Sevdayı dudaklardan öteye bırakmamak, zehir gibi kalbe inmesine meydan vermemek.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İhtiyar adam mütemadiyen kulağını rahatsız eden bir sese cevap verir gibi titiz bir heyecanla, “anladık, çocuklar için bu bir yaprak dökümü… Fakat beş çocuktan bir tanesi de mi kurtulamayacak?” Diye söyleniyordu.
Sayfa 139Kitabı okudu
Babasınız, çocuklarınız var, paranız yok değil mi? Evlatlarınız âhir ömrünüzde size bir feci yaprak dökümü manzarası seyrettirmekten gayri saadet vermezler.
Reklam
“Zeyni Babacığım, dedim. Ben, küçük, cahil bir Çalıkuşu’ndam başka bir şey değilim. Sana nasıl yalvarmak lazım geldiğini bilmiyorum. Kusuruma bakma. Senin hoşuna gidecek şeylerden hiçbirini bana öğretmediler. İşittim ki, sen yedi sene güneş görmeden, burada çile doldurmuşsun. Sakın sen de, insanlığın zalimliğinden, vefasızlığından kaçmış olmayasın? Babacığım, senden büyük bir şey isteyeceğim. Bu yedi sene içinde elbette güneşlerin, rüzgârlarn hasretini çektiğin zamanlar olmuştur. Seni o dakikaların acısına katlandıran o melek sabrından bana da ver. İnlemeden, ağlamadan çilemi doldurayım!..”
Sayfa 222Kitabı okudu
Bahçede kuru bir ağaç vardı. Fırsat buldukça oraya tırmandığımı ve tehditlere kulak asmadan teneffüs sonuna kadar daldan dala atladığımı gören muallim bir gün, “Bu çocuk insan değil, çalıkuşu!” diye bağırmıştı.
“Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kâfi mazeretler tedarik etmiştir.”
Sayfa 14 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun salaklığımızın uydurması… İçimizdeki şeytan pek de kurnazcı olmayan bir kaçamak yolu…“ “İçimizde şeytan yok…”
Sayfa 250 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Onun kafasında bir müddet yaşamak için neleri feda etmem ki?.. Her şeyi.. Bana şimdi bir işaret versin, derhal, bir an düşünmeden şu tramvayın altına atlarım. Acaba atlar mıyım?..”
Sayfa 60 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Hayat sahiden yaşanmaya değmeyecek kadar küçüklükler ve bayağılıklarla dolu!..”
Sayfa 63 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“ Yaşamak için ne çok neden var! Balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka nedenler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz. Uçmayı öğrenebiliriz!”
İnsan büyük bir günah işledi ama karşılığında kendi kendini en ağır şekilde cezalandırdı, hayatını sona erdirdi.
Sayfa 180Kitabı okudu
İçerisi zifiri karanlık kocaman bir evde dolaştığını düşün. Yüzlerce oda, bu odalarda bulunan binlerce çeşit eşya mevcut ama tek bir ışık kıvılcımı bile yok, her şeye elinle dokunarak, yoklayarak yürümek zorundasın.
Sayfa 139Kitabı okudu
Her insanı, hatta her toplumu hoşlanmadığı yemle avlarlar. Mesele, böyle oltalara tutulmayacak kadar insanlığımızı terbiye edebilmektir.
Sayfa 76 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mahur, sokak adamlarıyla çene yarıştırma. Biri sana budala derse “Eyvallah” de geç. Bırak ki o adam kendini senden daha akıllı sanarak övünsün.
Sayfa 40 - İş Bankası Kültür YayıncılıkKitabı okudu
Bu ülkede, temiz yürekli, duygulu ve candan insanlar vardı.
Sayfa 110 - İletişimKitabı okudu
Öğretmenlik yapmayı aşıp öğretmen olmak gerekir.
Sayfa 27 - Final Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Dünyadır bu, her aygırdan daha aygırı, her dipsizden daha dipsizi bulunur.
Sayfa 7 - İş Bankası Kültür YayıncılıkKitabı okudu
Her zamanın şairi lafını vaktinin gidişine uydurur. İşte asıl kurnazlık da bundadır.
Sayfa 6 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Şairlik ipekçiliğe benzemez. Pek zorluklu ince bir iştir. Şöyle edersin lafın kafiyesi bozulur. Böyle edersin söz teraziden düşer.
Sayfa 4 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
• “Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik dersle bile bir insanın kaderini etkileyebilsin.”
Sayfa 14 - Final Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
• “Lakin işte görüyorum ki, bir çanak suda bir damla zeytinyağı gibiyim. Ne karışıyorum, ne de dibe çökebiliyorum.”
Sayfa 67 - İletişimKitabı okudu
• “Her halkın içinden hem büyük şahsiyetler hem de aşağılık insanlar çıkabilmektedir. Bunlardan hangisinin iktidara geleceğini belirleyen temel etken halk kitlelerine hakim olan ruh hâlidir.”
Sayfa 61 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
“Değişen ve yenilenen nesiller yeni anlayışlar, gayeler ve taleplerle gelmektedir. Bu yeni nesil insanlara geçerliliğini çoktan kaybetmiş yönetim şekilleri zorla dayatılamaz; yeni nesillerin hayatının temelini mantıklı, adil ve sağlam bir devlet yönetimi esasına göre şekillendirmek gerekmektedir.”