Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Sevgi
Sevgi
@svgbktsr
Hatay
5 Nisan
36 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
İnsanlara hayır diyemeyen ve bunun zararlarını gören bir arkadaşıma, değerli dostlarımin tavsiyesi üzerine, hediye alarak tanıştım bu kitapla. Bende merak ettim ve okumak istedim.
Hayır Diyebilme Sanatı bir çoğumuzun "içinde bende dahil " hayır demeyi beceremedigimizden dolayı yaşadığımız sıkıntılarla yüzleşmemizi sağlıyor.
Kendi sınırlarımızı çizmenin önemi ve bunu nasıl başarabileceğimiz anlatılmış.
Okurken öğrendiklerimi uygulamaya başlayıp ,doğru şekilde hayır diyebilmenin önemini gördüm.
Bazı yerlerde kendini tekrar ediyor gibi görünse de ,keyifle okudum.
Kesinlikle okunmasını tavsiye ederim...
"Hayvan Çiftliği"George Orwell; oğlumun kitaplığından aldigim, içeriğini bilmeden, çocuk kitabı olarak düşündüğüm bir kitaptı.Ama okuyunca gördüm ki hayvanların insanların kendilerini sömürmelerine başkaldırıp, çiftliğin yönetimini ele geçirmeleriyle başlayan ve devam eden bir dizi olaylarla, tarihsel gerçeklerin eleştirilmesini içeriyor.
Önce içlerinde ki özgürlük ruhunu ortaya cıkaran bir lider, devamında farklı özelliklerde olan liderlerin çiftliği yönetmesi var. Bir müddet sonra hayvanların verilen kararlar ne olursa olsun sorgulamadan uyguladıgını, kendilerine empoze edilmek istenen fikirleri kabullendiğini görüyoruz.Zamanla hayvanların basta koymus olduğu kuralların unutularak amacın dışına çıkılıyor.
."Oysa, nedendir bilinmez, kimsenin düşüncesini açıklamaya cesaret edemediği, her yerde azgın, yabani köpeklerin hırlayarak kol gezdiği,yoldaşlarının korkunç uçları itiraf ettirildikten sonra paramparça edilişini seyretmek edilişinin seyretmek zorunda kaldıkları bir toplum çıkmıştı ortaya."cümlesi toplumsal bozulmayı çok güzel anlatıyor.
Keyifle okuduğum bir kitap oldu.Tavsiye olunur.
Dönüşüme içinde nelerle karşılaşacağımı merak ederek başladım.Bir insan bir böceğe dönüşünce ne olur, nasıl bir yaşam sürer ,ne hisseder? Okudukça böceğe dönüşme olayının aslında sadece bir araç olduğunu gördüm.İnsanın hayatında gerçekleşen değişikliklerin çevresindekiler tarafından kabullenilmeyisi, bu değişikliklerden dolayı dışlanmasini gördüm.İnsanlarin işine yaradıgin kadar değer gördüğünü ailen bile olsa bunun değişmediğini anlatıyor.Anlaşılmak için ne kadar çırpınsanda herkes anlamak istediğinden ötesini anlamıyor.Babanin Gregory nin sırtına elma fırlatması ve o acıyla yaşamak zorunda kalması; en sevdiklerinizden gelen beklemediğimiz acıların bizi ne kadar derinden etkilediğini anlatıyor. Kısacık kitaba o kadar çok şey sığdırılmış ki herkes anladığı kadar ...Keyifle okudum...Tavsiye ederim.
Okur Takip Önerileri
Tesadüfen telefonuma indirip ;hiç bir fikrim olmadan okumaya başladığım bir kitap.Kitabın başında ve sonunda yazarın doğaçlama ev ortamındasınız. Sonra kendinizi doğanın, doğallığın ortasında buluyorsunuz.Okurken içinde yaşadığım, bütün karakterleri yanımdaymış gibi okuduğum ; bazen düşündüğüm, bazen heyecanlandığım, içimden lütfen kötü şeyler olmasın diye dilediğim bir kitap oldu.
Yazar, iki özürlü gencin aşk hikâyesini anlatırken okuru kendi özürlü yanlarıyla yüzleşmeye çağırıyor. Tekerlekli sandalyeye bağlı yaşamak zorunda Gökhan ve Umayın ,yaşamın tüm güçlüklerine rağmen hayata bağlılıkları, kendilerini yetiştirmiş olmaları ve birbirleri için yaptıkları mücadele beni çok etkiledi.Farklılıklarıyla benzerlikleriyle iki kusursuz kelebeğin ve iki engelli gencin aşk hikayesi okumaya değer...
Uzun ama renksiz bir yaşam mı istersiniz, yoksa kısa ama renkli bir yaşam mı? Keyifle okumalarımdan biriydi.Tavsiye olunur...
