Çok kaybettim.. Sevdiklerimi, hayallerimi, hayatımı, en çok da kendimi. Bu kadar kaybeden biri olarak bu kadar güçlü durabilmek yoruyor insanı. Ve bu kadar kaybetmek yeniden başlamayı oldukça zorlaştırıyor, "ya bir daha" ile başlayan cümleler yüzünden. Cevaplanmamış sorular yoruyor, belirsizlikler yoruyor, beklemek yoruyor, anlaşılmamak,
Yaşamanın Silinmez Lekesi
Rüyaların sonuna ulaştım; Şimdi uyuyanlar arasında ne yapacağım?
"Tüm kurgu bir akış üzerinedir, devam eden, durmayan, bazen şiddetlenen, bazen yavaşlayan ama hep ilerleyen bir akış. Durdurmanın, geri döndürmenin ve yok etmenin mümkün olmadığı bir akış. "Hayat devam ediyor" deriz en çaresiz anlarımızda
İleriye doğru gidebilmek için ne kadar hızlı adımlar atarsak atalım, ne kadar koşarsak koşalım nihayetinde varabileceğimiz nokta çok gerisi oluyor. İnsan ruhunu yolda bulmuyor. Geride yara almışsa ileride de onun acısına varıyor; çiçek açmışsa ruhunda onun kokusuna ulaşıyor...
Zeynep Sayman
@namyaspenyez
bugün kendi kendime düşünürken bazı insanlardan uzaklaşmayı bi ağaç ve sonbahar uyumuna benzettim. bir ağaç düşünün yem yeşil tüm dallarında bir sürü yeşil yapraklar var ama sonbahar gelir, ağaç bazen direnir benim yapraklarım gitmez der ama yavaaaş yavaş yapraklar bırakır onu cımcılız bir ağaç ve dalları kalır. bazı insanlar sizde yük olmaya başladığında müsade edin sonbahar gelsin umarım hiç gelmez çevrenizdeki insanlar sizi seven ve düşünen ve size iyi gelen insanlar olur ama iyi gelmeyenlere de yol verin yapraklarınız dökülsün biraz zaman verin kendinize bir sürü yaprak bi anda dökülmez bu işinde bi adabı vardır biraz zaman.... sadece biraz...
Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum, ben Van Gogh'un resmi değilim, öldükten sonra beni müzeye koyamazsınız
"İnsan deyince duracaksın," cümlesini çocukluğum boyunca o kadar çok duydum ki babamdan, insanın bilinmezliğine ve tekinsizliğine dair bir sezgi miras kaldı bana. Sahi "durmak" ne anlama geliyordu bu cümlede. Bir trafik işareti miydi insan, görünce durulacak? Ne kadar durulacaktı ve bu süre içinde, yapılması gereken neydi? Yeniden hareket edebilmek için yeni bir insan mı belirmeliydi ufukta? Durduğu zemin parlak bir yüzeyse şayet, yani kendisi çıkmışsa insanın karşısına, aynanın önünden ayrılabilmek için hangi bilgiye ihtiyaç vardı? Ya ayrılamazsa! Bir aynanın önünde yaşlanmak fikrini dehşet verici bulabilirsiniz. Bir aynanın önünde gençleşmek de öyledir belki.