Benim olmayan bir sevinç duyuyorum.
…
Ey görünüş! Seni bir yerinden hiç anlamıyorum.
…
Uçsuz bucaksız bir uçurum.
Zamanla değil, bir yerde
Benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum.
Senin gönlün daima meshur ve musahhardır,
Mazursun.
Sen gamın ne olduğunu hiç bilmedin,
Mazursun.
Ben sensiz bin gece kan yuttum,
Sen bir gece sensiz kalmadın,
Mazursun!
“Sabretmem gerekiyor, tâ ki sabrım sabrıma tahammül edemeyene kadar.
Sabretmem lazım, tâ ki Allah meselem için bir kapı açana kadar.
Ve sabretmem lazım, tâ ki sabrım, sabretmem gereken bir meseleye sabrettiğimi bilene kadar.”