Aklımızın güvenmeyi yasakladığı ve bin bir yarayla delik deşik olmuş duygularımızın bize nefret etmemizi söylediği kişilerle dostluk hakkında konuşmak deliliktir, budalalıktır.
Sizin eviniz kundaklandı mı? Malınız mülkünüz gözlerinizin önünde yerle bir edildi mi? Karınız, çocuklarınız uyuyacakları bir yataktan, karınlarını doyuracakları ekmekten mahrum bırakıldı mı? Ananızı, babanızı, çocuğunuzu mu öldürdüler, yoksa siz o perişan, sefil bir halde hayatta kalanlardan biri misiniz? Bunların hiçbiri başınıza gelmediyse, başına gelenlerin yargıcı olmazsınız. Başınıza geldiyse ve hâlâ bu katillerle el sıkışabiliyorsanız, o zaman siz koca, baba, dost veya sevgili olmayı hak etmiyorsunuz demektir ve şu hayatta istediğiniz kadar makam, unvan edinin, bir ödleğin kalbine ve bir dalkavuğun ruhuna sahipsinizdir.
Amerika'nın zenginleştiği kanal olan ticaret hayatın temel ihtiyacıdır ve Avrupa'da yemek yeme gibi bir adet olduğu sürece Amerika'nın her zaman orada bir pazarı olacaktır.
Monarşi ve veraset, sadece şu veya bu krallık değil dünyanın tamamını yaktı yıktı, kana buladı. İşte tam da bu, Tanrı'nın karşısında olduğu yönetim biçimidir, bu yönetimlerde her zaman kan dökülecektir.
En akil insanlar yüreklerinin derinliklerinde, yönetimin babadan oğula geçmesini hor görmüşlerdir; ancak bu bir defa yerleşti mi, kurtulması zor olan kötülüklerden birisine dönüşür.