Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sanalın kendisi bizi gerçeklerden kur­tardığında, düşünce de, düşünen de, bizi düşünen de kendine yer edinebilecektir. Çünkü, düşündüğünü ama bunun karşılığında düşünülmediğini öne süren özne, makinenin inorganik kavrayışı­ nın belirtisi olan organik bir suç ortağıdır. Kendi alanında yenilgiye uğramıştır ve sonunda sanal onu düşünmektedir. Halbuki «karşılık olarak» düşünen, düşünüldüğü için düşünen şey, makinenin yaptığı işlem sayesinde tek yanlı düşünce «hizmet»i vermekten kurtulur.
İnsan bütün gücüyle, kendisinden daha güçlü bir makine icat etmeyi hayal ediyor; bir yandan da kendi yarattıklarının efendisi olarak kalmamayı aklına bile getirmek istemiyor. Tıpkı Tanrı gibi. Tanrı, kendisinden üstün bir varlık yaratabilir miydi?
Reklam
Gerçekten de eğer bizim sistemimizde tümüyle yararsız hale gelme yolunda olan bir işlev varsa, o da düşüncedir.
Özgürlük yolunu katetmeden istediğimizi isteme fırsa­tını nihayet yakaladık! Zaten bütün bunlar için hiç kimseye ihtiya­cımız yok artık. Cioran: «Ne yazık ki Tanrıya ulaşmak için imanın yolunu katetmek zorunda kalıyoruz!»
Yalnızca temsil edilmek değil «özgürleştirilmek» de istemiyorlar artık insanlar.
Toplumsal sözleşmeler de yok artık: Yalnızca, medya­ ların yer aldığı ekranda geri-dönen-imge işliyor. Yurttaşın elinde bulunan tek simgesel sermaye de, kendi sevgisizliği ve bizzat resmi temsilcilerimiz tarafından çekip çevrilen kendi siyasal sefaleti (tem­ silcilerimizin yaptıkları yolsuzlukların sırrı da burada).
Reklam
İyilik ile Kötülük, harfleri birbirinin içine geçmiş bir monogram kadar dolaşıktır. Ve bizler, yolumuzu değiştirmeden doğrusal bir yol izleyerek îyilik’e yöneldiğimizde, başka bir eğri üstünden kesin­likle Kötülük’e de ulaşırız.
Yalnızca İyilik kendini şöyle ya da böyle ortaya koyuyor, Kötülük ise kendim ortaya koymuyor.
İyilik ve Kötülük insan ruhunun yüreğine ulaşır ve orada gizli bir uzlaşmaya varırlar.
Sistemlerin optimal hale getirilmesi, yok olma sürecinde onları da birbirine yaklaştırıyor. Dolayısıyla, İyilik’in İyilik ile homeopatisi, Kötülük’ün Kötülük ile homeopatisi- ne dönüşüyor. İyilik’in evrenselliği, Kötülük’ün saydamlığı.
Reklam
Aslında İyilik ile Kötülük birbirinin karşıtı değil; onların özü bir­ birine göre asimetrik. Aynı hareketten doğmuyorlar ve aynı yapıda değiller. İkisinin arasında bir tür uzlaşmaz denge var.
Filozoflar şu soruyu asla kendilerine sormuyorlar: Neden İyilik değil de Kötülük? Kötülük gerçekliğine tanrıbilimcilerden fazla inan­ madıkları kesin. Ya da daha doğrusu İyilik ile Kötülük’ün ikiliğine inanmıyorlar.
Ancak şeyleri birbirinden ayıran işaret, aynı zamanda onları birleştiren işaret oluyor. Çünkü bölünen şey, aynı zamanda hem birbirinden ayrılan hem birbiriyle takas edilen şeydir. Ayrılığın iki yanında yer alan şeyler, yine de birbirlerinden ayrılmaz olarak kalıyorlar ve en çok ıraksayan şeyler, eninde sonunda buluşuyorlar.
İnsanda bölünen şeyler, düşüncelerdir -mentol divide. Tıpkı karasuları gibi, farkında olmadan karşıt yönlere giderler, birbirine en yakın olan düşünceler çoğunlukla sonunda birbirlerinden en uzak noktaya düşerler.
* Düşünce alanında her şey mümkündür - gerekli olan tek şey egemen bir varsayımdır. * Arzu alanında her şey mümkündür - gerekli olan tek şey ege­men bir tutkudur. * Erek ve ereklilik alanında her şey mümkündür - gerekli olan tek şey bir alınyazısı ve bir kaderdir. * Değişim alanında her şey mümkündür - gerekli olan tek şey bir değişim ve bir oluştur.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.