Bir milletin dili suikaste uğrayarak yarı yarıya kaybolmuş ise ne ilimde ne sanatta sivrilmiş adam yetiştirmesi mümkündür. Bu yüzden de işte mîmârîmiz de, mûsikîmiz de, şiirimiz de taklitçilik ve kopyacılıktan ileri geçememektedir. Evvelâ Türkçe enkaz hâlinden kurtarılarak ciddiyetle inşâ edilmek ve ona ilmî bir hüviyet verilmek gerektir.
“Allah’ın indirdiğine uyun” denildiğinde –sanki kendilerine bu bilgiler hiç verilmemiş, bu uyarılar hiç yapılmamış gibi– hâlâ “Biz atalarımızdan gördüğümüze uyarız, onların yolundan gideriz” dediler. Kur’an, tam bir taklitçilik, bilinçsizlik ve körlük örneği olan bu cevap karşısında, “Ya atalarının aklı bir şeye ermemiş (lâ ya‘kılûne şey’en),
Bizim kalplerimiz katılaşmış bulunuyor. İslam'dan oldukça uzaklaşmış, batılıları taklide sapmış ve bu taklitçilik içerisine gömülmüş bulunuyoruz.
.
// 
Hasan el-Benna //
"Evet cocuklar; biz önceleri insandık! Fakat bireysellik hastalığı ve materyalist düşünceler ile evrimleşme surecimiz başladı. Dünyevi değerler manevi ve ulvi değerlerin önüne geçtikçe evrimleşme sürecin de bir hayli yol kat ettik.Bizleri bugünlere taşıyan taklitçilik oldu"
(Alıntı)
Ben alıntı yapmam yorum yaparım ya da kendi ve duygularımı yazarım yazara yapılan haksızlıktır kitabı yönlerdirmek lütfen yazarı ve eseri yorumlayın taklitçilik yapmayın bir paragraf kitanın büyünü değildir bunları daha öncede söyledim batıda herşeyi tartışırlar