Milletler arasında, zaten ananevi dostluk falan olmaz. Geçici ittifaklar, geçici gerilimler olur. Diplomasi bu geçici gerilimleri yumuşatmak, rahatlatmak ve harbi önlemek esası üzerine dayanır. Gerilim olan yerde gerilimleri yumuşatmak ve çıkarları (hiç bir yerde çıkarlar % 100 çakışmaz, % 100 çakışmayan bu çıkarları) bir şekilde geçici uyuma getirip dengeyi sağlamak, menfaatlerimizi korumak diplomasinin varlık sebebidir.
Mesela İngiltere'de bir İşçi Partisi milletvekili temsil ettiği grubuyla ilgili bir kanunu kaçırsa işçiler onu mahveder.
Bizde böyle bir şey yok; adam canının istediğini yapıyor;hesap vereceği bir organ yok. Belediyeler kime hesap verecek? Belediyeleri her gün kontrol edecek bir mahalle örgütlenmesi, bir lonca örgütlenmesi, bunun bir geleneği var mı? Yok! O zaman ne oluyor? Belediyede saltanat içerisinde bir bürokrasi doğuyor kendine göre; içerisinde, dıştan farklı imtiyazlı bir işçi diktası çıkıyor. Bu kontrol edilmeyen organda her türlü yolsuzluk yapılıyor ve her gelen de buna boyun eğmek zorunda. Hesap vereceği organ olmadığı gibi birilerine hesap sorduğunda kendini destekleyecek alt organlar da yok. Bu çok tipik bir olaydır. Bürokrasi denetlenemiyor.
Türk tarzı idare şu: Osmanlı bir imparatorluktur. Ama bilindiği gibi Fransız ve İngiliz gibi koloniyel imparatorluk değildir. Osmanlı İmparatorluğu'nda milletlerin hakları vardır. Kendi hayatları vardır. Kimse kimseye karışmaz. Ne Ermeni Türk'e karışır, ne Türk Rum'a karışır. Hatta Rum ve Ermeni de birbirine karışmaz. Rum ve Ermeni işbirliği nadirattan bir şeydir. Herkes kendi kompartımanı ve kendi hukuku içindedir. Bu böyle idare edilir.
O kadar büyütülecek bir şey değil;
İmparatorluğun bize devrettiği miras, 30-40 bin kalem kitaptır.
Osmanlı ve roma
Türkiye'de tuhaf bir komünizan anlayışı var. Adam zekaları bilgileri ,görgüleri eşitlemeye çalışıyor. Allahu Teâlâ hiçbir zaman insanları eşit yaratmıyor. Bunun biri güzel biri çirkin ,bir tanesi zeki öbürü değil. İnsanları bu şekilde eşitlemeye çalışmak Stalinist bir anlayıştır. Bizimkiler parası olmayanlarla olanları eşitleyeceğine zekaları eşitlemeye çalışıyor.
Sayfa 54
"Türkler teşkilâtlanma yeteneği yüksek, askeri bir toplumdur. Yani "Her Türk askerdir" sözüne gülerler ama beğenin beğenmeyin bu doğrudur."