İhsan Oktay Anar için "Modern Zaman Masal Anlatıcısı" tabirini boşa kullanmamışlar. Anlatımında masal içinde masallar var.Bir büyük masal var ve bu masalın içinde onlarca küçük hikaye anlatıyor yazar.Sonra da bu küçük hikayeleri kusursuz kurgulayıp bu fantastik romanı ortaya çıkarıyor.
Kitap, adını musiki makamlardan alan Yegah, Dügah ve Segah adlı üç bölümden oluşuyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde geçen ve dönemin Musiki anlayışını işleyen roman, bir taraftan sürükleyici bir hikaye sunarken diğer taraftan tasavvuf,mevlevilik ve Türk musikisi adına bilgilendirici bir içerikte sunuyor.
Kitapta cinayetler var. Cinayetlerin sebebi musikîdir çünkü şarap gibi müzik de insanı sarhoş eder .O halde müzik de haramdır.Halbuki:
Yegâh makamında ışık yaratıldı...
Dügâh makamında gökkubbe...
Segâh makamında toprak, ot ve ağaçlar...
Çargâh makamında güneş, ay, yıldızlar, gece ve gündüz...
Pençgâh makamında hayvanlar...
Şeşgâh makamında insan...
Heftgâh makamında yedinci gün mübarek kılındı...
Kitapta bir şey dikkatimi çekti.Öyle ki kitapta kadın karakter hiç yok.Yazarın ilk okuduğum Puslu Kıtalar Atlası'nda da kadın karakter yoktu.Sonra kısa bir araştırma yaptım.Bu soru yazarımıza sorulmuş ve yazarımız şu ilginç cevabı vermiş.
"Pek çok romanda,pek çok şey yoktur. Romanlarımda kadın yok. Ama zebra da,bengal
kaplanı da, guguklu saat de yok." olmuştur.Yorum sizlerin.İyi okumalar.