Savaşın yarattığı travma ve sonrasındaki etkilerini anlatan bir Heinrich Böll klasiği. Yazar, özünde ailesini seven bir adamın içinde bulunduğu ortam ve parasızlıktan dolayı yaşama sevincinin tükenişi ile hayata dair boş vermişlik duygusunu okurken hissedeceğiniz betimlemelerle anlatıyor.
Böll’ün roman karakterlerinde gördüğümüz karamsarlık ve umutsuzluk bu eserinde de belirginleşirken, diğer yandan da din, kilise ve rahip sınıfı eleştirisine tanık oluyoruz.