Curley'in karısı sarı otlarla yarı örtülü bir halde yatıyordu. Artık yüzünde huysuzluktan, entrikacı hislerden, yalnızlığından duyduğu hınçlarından eser kalmamıştı. Çok güzel ve çok sadeydi, yüzü tatlı ve gençti. Pudralı yanaklarıyla boyalı dudakları ona canlı bir insan hali veriyor, hafif bir uykuyla uyuyormuş gibi görünüyordu. Bukleleri mini mini helezonlar halinde başının arkasından otlar üstüne yayılmıştı, dudakları aralık kalmıştı.