İnsan, özünde var olan temiz fıtrat üzere hayatını sürdürebilmesi için telkin, tebliğ, nasihat, irşat ve yönlendirilmeye muhtaçtır!
Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet
Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet
Kuranda düzgün insanın özellikleri
   Kuran düzgün insan olmayı çok iyi tarif etmiş. Bunlara uysa insan mükemmel bir insan olur çıkar. 1. İnsanlar arasında adaletle hükmederler. (En’am-151) 2. Allah'a asla şirk koşmazlar. (Furkan-68) 3. Namuslarını (ırzlarını) korurlar. (Furkan-68) 4. Hakkı bile bile gizlemezler. (Bakara-44) 5. Namazlarını huşu içinde ve doğru olarak kılarlar.
Reklam
KUR'AN’DA GEÇEN MÜ'MİNLERİN 100 ÖZELLİĞİ:
1. İnsanlar arasında adaletle hükmederler. / En’am-151. 2. Allah’a asla şirk koşmazlar. / Furkan-68 3. Namuslarını (ırzlarını) korurlar. / Furkan-68 4. Hakkı bile bile gizlemezler. / Bakara-44 5. Namazlarını huşu içinde ve doğru olarak kılarlar. / Mü’minun 2,9 6. Anne ve babalarına “öf” bile demezler. / İsra-23 7. Boş şeylerden tümüyle yüz
KUR'AN DA GEÇEN MÜ'MİNLERİN 100 ÖZELLİĞİ: 1. İnsanlar arasında adaletle hükmederler. / En’am-151. 2. Allah’a asla şirk koşmazlar. / Furkan-68 3. Namuslarını (ırzlarını) korurlar. / Furkan-68
Tebliğ Değil Telkin...
- " (…) İnsanlara bir şeyler yapmaları için emir verildiği zamanlar çoktan geçti! İnsanların neler yapmaları gerektiğini söylemektense duyguları ve manevi değerleri vurguladığınız bir hikaye anlatmak çok daha harika bir yoldur..." -David Armstrong-
"MARKSİST EDEBİYAT..."
- "Marksizm'in dayanağı olan maddecilik noktasından bir telkin şiiri olmak yerine, bir tebliğ âleti kalmak mahkûmiyeti altındadır. Bu nokta münakaşa kabul etmez bir mütearife halindedir. Marksçı edebiyat bir mekânı kendi şahsî prosedeleri ile süslemek ve salonlaştırmaktan ibaret kalıyor. Bu hünerde, muvaffak olmuş örnekler bulunduğunu kabul etsek de, bunların bir akamet yolunda gittiklerini ve neticede işledikleri hammaddeden yardım görmek imkânından mahrum bulunduklarını tesbit zorunda kalırız. Yine ibret verici bir hakikattir ki, aynı sun’i hünerle materyalizme ve komünizme tezyini kıymetler getirmeye çalışanlardan en kuvvetlileri, sonunda tablosunu yere çalmak mecburiyetinde kalmış ressamlar gibi, kendilerini ve sanatlarını inkâr etmişler ve havasız kalmış bir mekânda boğulma alametleri göstermişlerdir. Komünizm ihtilalinin ilk mevsimlerinde intihar eden Mayakovski ile “insan diyelim ki gençliğinde komünizmden başka bir yol bulamasın ve bulanlara aptal gözü ile baksın, fakat kırkından sonra komünist kalabilmek için aptalın aptalı olmak lâzımdır” diyen Bernart Shaw bu hazin gerçeğin en canlı iki örneğidir. Bizdeki yeltenmelere gelince, solu temsil eden bütün sanat çabacılarında ferdî tefekkür ve tahassüs kıymeti adına, bit pazarı eşyası satan esnaf ayarında bile ferdî bir liyakat yoktur. Bunların, mazur değilse bile yegâne mahkûm tarafları, içinde yaşadıkları ortamın kendilerinde uyandırdığı, büyük ve çileli muhasebesine götüremediği kaba tepkiden başka bir şey değildir..." (N.F.Kısakürek ile bir Konuşma. Konuşan: Nuri Pakdil. Edebiyat Aylık Dergi Şubat 1972)
Reklam
19 öğeden 11 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.