Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Onlar bilmiyorlar mı ki Allah onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını bilmektedir!
Reklam
Şüphesiz günahların biri diğerini çeker. Gafil olunduğunda önce küçük günahlar, daha sonra da büyük günahlar işlenir, arkasından türlü bid'atler, küfür ve başka çirkinlikler yapılır
Yüce Allah, kıyamet günü yaratılmışlardan yararlanmanın hiçbir şekilde söz konusu olamayacağını ortaya koymaktadır
Reklam
Onlar gerçekten Rablerine kavuşacaklarını" ve amellerinin karşılığını göreceklerini "ve (sonunda) yalnız O'na döneceklerini bilirler." Yani buna kesin olarak inanırlar. İşte ibadetleri onlara kolaylaştıran ve musibetlerde teselli bulmalarını sağlayan, sıkıntılarını hafifleten, kötülükleri işlemekten onları alıkoyan budur. İşte böyleleri için yüksek köşklerde ebedi nimetler vardır. Rabbi ile karşılaşacağına iman etmeyen kimse için ise namaz ve diğer ibadetler en ağır işlerdendir
..huşu, Allah haşyeti/korkusu ve Allah'ın nezdindeki mükafatları ummak, kişinin namazı gönül rahatlığıyla eda etmesini gerektirir. Çünkü o, bundan dolayı başkalarından farklı olarak mükafat beklemekte ve azaptan da korkmaktadır. Böyle olmayanın ise namaz kılmasını gerektiren bir sebep yoktur. Namaz kılsa bile namaz onun için en ağır işlerden biri olur
..nefisler, sözüyle davranışı birbirine aykırı olan kimselere itaat etmemek gibi fitri bir özelliğe sahiptir. Dolayısıyla insanların davranışları örnek almaları, kuru sözlere uymalarından daha ileri derecededir
(Arapçada bağlamak anlamına gelen) "akl"a bu adın veriliş sebebi, kişinin onun vasıtasıyla kendisine fayda sağlayacak hayırlı şeyleri bağlaması ve onun sayesinde kendisine zarar verecek şeylerden uzak kalmasıdır. Akıl, kişiye emrettiği şeyi ilk yapanın kendisi olmasını, yine vazgeçilmesini istediği şeyden de ilk vazgeçenin kendisi olmasını söyler. Buna göre bir kimse başkasına hayır olan bir şeyi emretmekle birlikte kendisi o şeyi yapmazsa yahut başkasını bir kötülükten alıkoyarken kendisi o kötülüğü terk etmezse bu, o kişinin akılsız ve cahil olduğunun bir delilidir. Özellikle de bunun farkındaysa artık ona karşı delil, gereği gibi ortaya konulmuş demektir.
Reklam
- İnsanlara iyiliği emredip de kendinizi unutuyor musunuz? Halbuki Kitab'ı da okuyup duruyorsunuz. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?
"Hakkı batılla bulayıp," yani karıştırıp "bile bile hakkı gizlemeyin." Burada onlara iki şeyi yasaklamaktadır. Hakka batılı karıştırmak ve hakkı gizlemek. Çünkü Kitab ve ilim ehlinden beklenen, hakkı batıldan ayırt etmek ve hakkı da açıkça ortaya koymaktır ki hidâyet bulmak isteyenler bununla doğru yolu bulsunlar, sapıtmış olanlar sapıklıklarından dönsünler ve inat edenlere karşı da delil ortaya konulmuş olsun
..yüce Allah, hidâyetine tabi olmanın dört sonucu olduğunu belirtmektedir: Korku ve üzüntünün olmaması. Ki bu ikisinin arasındaki fark şudur. Eğer hoşlanılmayan bir şey geçmişte kalmışsa bu, üzüntü doğurur. Eğer onun ileride gelmesi bekleniyorsa bu, korkuyu meydana getirir. Yüce Allah, ikisinin de hidayete tabi olan için söz konusu olmayacağını belirtmektedir. Bunlar söz konusu olmadığı zaman zıddı geçerli olur ki bu da tam bir güven hissidir. Aynı şekilde hidayete tabi olanlar için sapıklık ve bedbahtlık da söz konusu olmayacaktır. Bu ikisi olmayınca da onların zıddı gerçekleşecek demektir ki bunlar da hidayet ve mutluluktur.
Yeryüzündeki hayat süreli ve geçicidir. Yeryüzü gerçek mesken değildir, sadece bir geçiş yeridir. Burada ebedi yurt için azık hazırlanır, yoksa burası ebediyen kalınacak şekilde imar edilmez
"Allah'ın nimetine nankörlükle karşılık veren ve sonunda kavimlerini helak yurduna sürükleyenleri görmedin mi? Onlar cehenneme girecekler. O ne kötü karargahtır." -İbrahim,28,29
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.