Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her şeyin bir dinlenme bir gevşeme vakti vardır. Kimin bu dinlenme vakti ilme yönelmişse işte o kurtulmuştur.” Maverdî
İsra Suresi 24
Rivayete göre, bir adam Hz. Peygambere şöyle sordu: “Annem babam yaşlı hâlde yanımdalar. Onların küçükken bana yaptıklarını bu şekilde ödemiş sayılır mıyım?” Hz. Peygamber şöyle dedi: “Hayır, ödemiş sayılmazsın. Çünkü onlar sana bakarlarken senin yaşamanı istiyorlardı. Ama sen onlara bakarken ölümlerini arzuluyorsun!”
Reklam
Aşık ise bir ölüdür
Hz. Mevlânâ ne güzel söyler: “Şunu iyi bil ki, kâinatta var olan her şey, sevgilinin tecellîsinden ibâ­rettir, onun yarattıklarıdır. Onun kudretini, yaratma gücünü göstermek­tedir. Aslında, âşık bir perdedir. Var olan, diri olan ancak sevgilidir. Âşık ise bir ölüdür. Var gibi görünen bir yoktur. Bu hakîkati sezemeyen, ilâhî aşka meyli, isteği olmayan kimse, kanat­sız bir kuş gibidir. Vay onun haline, yazıklar olsun ona...” (Mesnevî, 30-31. beyt)
Bakara 164Kitabı okuyor
Bir göz ki onun ibret olmaya nazarında/Ol düşmenidir sahibinin baş üzerinde
Şâir Fuzûlî ise şu tesbitte bulunur: “Olsa isti’dâd-ı ârif kabil-i idrâk-i vahy Emr-i Hak irsâline her zerredir bir Cebrâil.” “Ârif insanın kabiliyeti, Allah Teâlâ’nın vahiylerini anlayıp kavrıyabilecek kudrette olsa, kâinatta mevcut varlıkların her zerresi, ilâhî emirleri kendisine getirip tebliğ edecek birer Cebrâil demektir. Her zerre, Allah’ın varlığını anlatmakta, fakat biz onu idrak edememekteyiz.”
Bakara 164 Söz: Niyaz-ı MısriKitabı okuyor
"İbret alınacak şey ne kadar çok, ibret alan ise ne kadar az." Hz. Ali
Şâir, kudret tecellilerinden hisse almanın yolunu şöyle gösterir: “Olanlar feyzyâb-ı intibâh âsâr-ı kudretten Alırlar hisse-i ibret temâşây-ı tabîattan.” (Recâîzâde Ekrem) “Cenâb-ı Hakk’ın kâinatta tecellî eden kudret eserleri karşısında kalbî bir uyanıklığa erişenler, tabiatta bulunan varlıkları temâşâ etmekten gereken ibreti alırlar.”
Bakara 164Kitabı okuyor
Mü'mine kadının cenneteki durumu; hurilerden daha faziletli, derece bakımından daha yüce ve güzellik bakımından daha çoktur…
Reklam
Doğru işlemeyen akıl keskinmiş neye yarar, saatin iyiliği doğru gitmesindedir
"Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara faydalı şeyler taşıyarak denizde akıp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de kendisiyle ölümünden sonra yeryüzünü dirilttiği ve üzerinde dolaşan her türlü canlıyı yaydığı yağmurda, gökle yer arasında emre hazır bekleyen rüzgarları ve bulutları farklı yönlerde evirip çevirmesinde aklını kullanan bir topluluk için elbette Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren deliller vardır."
Bakara 164Kitabı okuyor
"Şikayet ettiğin yaşam, belki de başkasının hayalidir." Tolstoy
Şâir ne güzel söyler: “Iztırâb-ı hâl bâdî-î sükûnet olduğu Tıfl iken mâlûmum oldu cünbüş-î gehvâreden.” (Ârif) “İnsanoğlu her ıstırap verici durumdan hemen şikâyet etmemelidir. Çünkü bu haller bazan insana kalp huzuru verecek imkanlar sağlayabilir. Ben bunu, daha küçücük çocukken ve beşikte sallanırken anladım. Önce beşiğin sallanması biraz başımı döndürür gibi oldu ama, sonra rahat ve sâkin uykulara daldığımı da inkâr edemem.”
Bakara 156Kitabı okuyor
“Altın, ateş ile; iyi kul da belâ ve musibet ile tecrübe edilir.”
Allah Rasulü (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Mü’mine herhangi bir yorgunluk, çaresiz bir hastalık, bir keder, bir eziyet veya gam isabet etse hatta bir diken batsa mutlaka bu sebeple Allah onun hatalarını bağışlar.” (Buhârî, Merdâ 1)
Bakara 155 söz Hz AliKitabı okuyor
Reklam
“Belâ gelmez kula Hak yazmayınca Hak, belâ vermez, kul azmayınca.”
Belâlar, iyilerle kötüleri ayırmada ve insanların kıymetlerini belirlemede önemli bir ölçüdür. Rabbimiz bu yolla, belâya sabredip kadere rızâ gösterenlerle göstermeyenleri birbirinden ayırmaktadır.
Bakara 155Kitabı okuyor
"Gülün dikene katlanması, onu güzel kokulu yaptı."
Sabır iki yönlüdür: Birincisi hoşa gitmeyecek durumların acısına tahammül göstererek onların güzel neticelerini beklemektir. Bu, acı ilaçlarla tedavi olmaya benzer. Hoşumuza gitmese de onları kullanırız. İkincisi ise çabucak gelecek olan lezzet ve şehvetlerden uzak durarak onların hazin sonuçlarından sakınmaktır. Bu ise zehirli tatlılardan sakınmak gibidir.
Bakara 153Kitabı okuyor
"Sabır, her bahçede yetişmeyen bir çiçektir." J.Howell
Sabır, ahlâkî güzelliklerin temelidir. Kalbî amellerin en zorudur. Nefsin arzularını frenleyebilmenin, günahlardan uzak durabilmenin, her türlü bela ve musibetlere göğüs gerebilmenin yegane ilacıdır. İmandan sonra takip edilecek yolun başı sabır, ahlâkın başı sabır, ilmin başı sabır, amelin başı sabır, kısaca bütün başarıların başı sabırdır.
Bakara 153Kitabı okuyor
Nankörlük, nimeti Allah’ın razı olmadığı yollarda harcamaktır.
Bütün güç, kuvvet ve kudret Allah’a ait olduğundan, öncelikle O’na tam olarak bağlanmak ve O’nun yardımını celbetmek esastır. Bütün başarıların temelinde bu gerçek yatmaktadır. Bu bakımdan Allah Teâlâ bize üç mühim vazife vermektedir: Zikretmek, Şükretmek ve Nankörlük etmemek.
Söz:Gazali, Bakara, 152Kitabı okuyor
Müslümanlar için en tehlikelisi bu münafıklardır. Çünkü bizim gibi giyinir, bizim gibi görünür. Kur'an-ı okumaz ama bizden fazla öper. Bizim toplantılarımıza katılır. Fikir beyan eder. Hacca gider. Cübbe giyer ama bizim gibi iman etmez. O kendi çıkarlarını ve kâfir yandaşlarının çıkarlarını gösterir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.