Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bana bu sabit bakışlı siyah gözlerin madeni biraz sert, cevheri biraz yabancı ve bakışlarındaki manaların tefsiri de biraz güç gözükmüştü. Bilmem nasıl oluyordu, bu nazarlar dışlarından ziyade içlerine bakıyorlar gibiydi. Bilmem neden bu gözler için için uyuyor mu, yoksa gizli ve inatçı bir sabırla, daimi bir tecessüs halinde midir, pek de belli olmuyordu.
Hz. Ali Efendimiz der ki: "Kur’ân’ın tamamı Fâtiha’da, Fâtiha’nın tamamı besmelede, besmelenin tamamı da (B) harfin de toplan­mıştır.” Her gün, her namazımızda defalarca okuduğumuz ve âlimle­rimi­zin beyanıyla Kur’an’ın tamamını içine alan bu besmele­nin “B” harfi nedir acaba? “B” harfi Türkçe’de “ile” mânâsına gelen bir
Reklam
Rabbimizin “Rahmân” ismi öyle bir isimdir ki, tüm isim ve sı-fatları buna bağımlıdır. Meselâ Allah “Hâdî” dir, kullarını hidâyet edicidir, ama bu ismi Rahmân ismine bağlıdır. Yâni eğer Rabbimiz Rahmân olmasaydı, sonsuz merhamet sahibi olmasaydı kullarını hi­dâyete ulaştırmazdı. Veya meselâ Rabbimiz “Rezzâk” dır, tüm ya­ratıklarını doyurup besleyendir, ama eğer Rahmân olmasaydı hiç kimseye rızk vermezdi. Öyleyse Rabbimizin tüm isim ve sıfatlarının başı bu “Rahmân” sıfatıdır.
-'Unutmayın; kitabın bir tefsiri olduğu gibi, hayatın da, ölümün de bir tefsiri vardır. Dünyanın da, kâinatın da bir tefsiri vardır. Gözümüzün önünde ölüp ölüp dirilen tabiatın da bir tefsiri vardır.'
Said-i Nursi üzerine
Birkaç cümleyle de olsa bunun hocası, üstadı, şeyhi Said Nursi’den de söz edelim: Said Nursi de bunun gibi din sapkını bir düzenbazdır. O da insanları Allah’la aldatmayı meslek edinmiştir. Kitaplarında, kendisine bu kitapların dolaylı bir anlatımla, Allah tarafından vahiy yoluyla yazdırıldığını ve Hz. Ali’nin de kitaplarını büyük bir ilgiyle okuduğunu ileri sürmektedir. “Birden bir ihtar-ı gaybî gibi kalbime denildi: “İmam-ı Ali (radıyallahu anh), Risale-i Nur ile çok meşguldür.” (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Sekizinci Şuâ) “Aziz, sıddık kardeşlerim, size dört meseleyi beyan etmek kalbime ihtar edildi:” (Emirdağ Lâhikası - 1 | ( 52 ) “Birden bir ihtar-ı gaybîyle kat’î kanaat verecek bir surette kalbime geldi. Denildi ki: “Ciddî bir alâkayla senin eskiden beri tekrar ettiğin ‘Bir ışık var, bir nur göreceğiz’ diye müjdelerin tevili ve tefsiri ve tâbiri, sizin hakkınızda belki iman cihetiyle, âlem-i İslâm hakkında dahi en ehemmiyetlisi Risale-i Nur’dur. Bu ışıktır, seni şiddetle alâkadar etmişti.” (Kastamonu Lâhikası | ( 19 ) Sapkınlığın düzeyini düşünebiliyor musunuz?.. Hz. Muhammed’in “Konuşan Kur’an” diye nitelediği Hz. Ali bile Said Nursi’nin “Risale-i Nur” diye adlandırdığı zırvalamalarını okuyormuş. Hem de o saçmalamalarla “çok meşgul”müş. Öyle ya Kur’an artık demode. “Çağdaş Kur’an”la “çok meşgul” olmak gerekir artık. Yine bir Ortaçağcı olan İsmail Nacar’ın şu sözünü insan takdir edememezlik edemiyor: “Bütün tarikatlar birer yılan yuvasıdır.” Gerçekten de bunlar, hepsinin başında birer İblis’in bulunduğu “insanları Allah’la aldatma” merkezidir.
Sayfa 202 - Derleniş YayınlarıKitabı okudu
Hadi bana söyle, kim olursa olsun, peygamberden sonra Müslümanlığa bu kadar hizmet etmiş, yararlı olmuş birilerini söyle! Savaşlardan, bu toprakların Müslüman olmasından bahsetmiyorum! Boş ver yüz milyonlarca insanın bu topraklarda ibadetlerini O'nun sayesinde özgürce yapmasını... Boş ver! Senin daha iyi bir Müslüman olmanı sağlayan, evinde o çeviri gibi (Elmalı Hamdi Yazır Kuran-ı Kerim tefsiri) bir kitap bulunmasını sağlayan, peygamberin kıymet biçemediği yetişmiş alimleri dinleyip, anlamanı sağlayan, düşünmeni, anlamanı ve doğru seçimi özgürce yapmanı sağlayan birini söyle... Bu kadar fayda sağlamış, bu dine bu kadar hizmet etmiş birini söyle!
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
“Mal Allah’ındır” demek, servet Allah’ındır demektir. Ve burada “Allah’ındır.” İfadesi “İnsanlarındır.” Anlamındadır. Bu tefsiri, bu asrın dünya görüşlerinin etkisinde kalarak ben yapmıyorum. Bu ayeti böyle anladığı için Ebuzer, Muaviye’nin yakasına yapışarak şöyle diyor: “Sen halkın malını yemek için ‘Mal Allah’ındır.’ Diyorsun. ‘Mal Allah’ındır.’ Yani mal Allah’ın olduğuna göre ve ben de Allah’ın halifesi olduğuma göre malı kendim yerim veya dilediğim kimseye verir, dilediğimden de alırım!” Ebuzer, Muaviye’ye “Mal Allah’ındır.” İfadesinin, “Mal ileri gelenlerindir.” Şeklinde değil; aksine “Mal halkındır.” Şeklinde anlaşılması gerektiğini, Allah’ın kastının bu olduğunu öğretiyor. Mal ve mülk özel kimselere ait değildir, aksine mal ve mülk halka aittir.
Fecr YayınlarıKitabı okudu
Allah'a itaat sünnet-i seviyeye ittiba ile olur. Kur'an'ın ilk tefsiri hadis-i şeriflerdir. Bu sebepten Peygambere itaat, Allah'a itaattir. Allah'a itaat O'nun koyduğu kanunlara ittiba ile mümkündür.
“...Kur’ân-ı Hakîmin sırr-ı i’câzıyla hakîki bir tefsiri olan Risâle-i Nur, bu dünyada bir mânevî Cehennemi, dalâlette gösterdiği gibi, îmanda dahi bu dünyada mânevî bir Cennet bulunduğunu ispat ediyor..."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.