Osmanlı Devletinin uyguladığı tehcirde Ermeni ahali, ani emirlerle bir gecede evlerinden çıkartılarak yollara dökülüp perişan edilmemiş, bölgesel şartlara uygun olarak makul bir hazırlık süresi tanınmıştır. Ermenilerin Müslüman-Türk komşularına yaptıklarından dolayı ortaya çıkabilecek kin ve nefret duygularının mahsulü olarak herhangi bir zarara uğramamaları için ordu birliklerinin nezaretinde nakledilmişlerdir.
Sayfa 101 - Altın Post Yayıncılık
Ermeni Tehcirini Türklere Yapılanlarla Kıyaslamak
Yüzyıllardır Ermenilere hamilik yapan Rusların, Stalin döneminde Kırım Türklerine, Ahıska Türklerine, Kafkaslarda Karaçay Malkar Türklerine uyguladıkları tehcir ile Osmanlıların uyguladığı tehcir arasında derin farklar vardır. Bir kere gerekçeler tutarsız ve kasıtlıdır. İkinci Dünya Savaşı sıraları, Almanların Sovyet topraklarını terk etmesinden sonra “Almanlara yardım ettiniz” bahanesiyle sürgün edilmişlerdir. Bu sürgünlerin yapılış tarzı ise tam bir insanlık suçudur. Saydığımız bu Türk kavimleri, doğurganlık bakımından Ruslara oranla daha iyi durumda olmalarına rağmen, sürgüne gönderildikleri yıllardaki nüfuslarına dahi ulaşamamışlardır. Bu bakımdan Rusların ve diğer milletlerin Türklere uyguladığı muamele açık bir insanlık suçu ve sonu soykırıma varan bir uygulamadır. Osmanlı Devletinin Ermenilere uyguladıkları zorunlu sevk ve iskân politikası, olayın gerçekleştiği dönem ve şartlar göz önüne alındığında, her yönüyle insani yönü ağır basan ve haklı bir uygulamadır.
Sayfa 102 - Altın Post Yayıncılık
Reklam
Tehcir Yargılamaları
İstanbul’un işgali üzerine, yönetimde bulunan Damat Ferit Paşa Hükûmeti döneminde İttihatçıların Ermeni tehciri sebebiyle yargılandıkları mahkemeler oluşturulmuştu. Bu mahkemelerde birçok Osmanlı yöneticisi, gıyabında; bir kısmı da tutuklu olarak yargılandılar. Yargılamalar sırasında bazı Ermeni vatandaşları, ruhani liderlerinin baskısı veya bazı menfaatler umarak yalancı şahitlik, mahkemeye fesat karıştırma eğilimine girerken bazıları da hayatta kalmalarını Osmanlı yöneticilerinin kendilerine yardımlarına borçlu olduklarını açık yüreklilikle söyleyecek kadar cesaretli davranıyorlardı.
Sayfa 127 - Altın Post Yayıncılık
Tehcire Neden Karar Verildi
Hükûmet, Ermenilerin çıkarttıkları olay ve katliamlara seferberlik ilânından itibaren dokuz ay tahammül edebildi. Bu konuda daha kalıcı tedbirler almak zorunda kaldı. Özellikle 9 Şubat 1915’te Van isyanının başlaması üzerine, bu olayları başlatan ve Ermenileri silahlandıran komite yuvalarını dağıtmak için 24 Nisan 1915 tarihinde vilayetlere ve mutasarrıflıklara gizli bir tamim yolladı. Bu tamimde; Ermeni komite merkezlerinin kapatılması, evrakına el konulması ve komite elebaşlarının tutuklanması isteniyordu. Böylece tarihimize, Tehcir Kanunu olarak geçen, Sevk ve İskân Kanunu uygulamaya konulmuş oldu.
Sayfa 132 - Altın Post Yayıncılık
Tehcirin Zorunluluğu
Her devlet savaş ve barış zamanlarında sınır bütünlüğünü ve kendi sınırları içerisinde otoritesini korumak zorundadır. Savaş hâllerinde bu daha bir önem kazanır. Hukuk açısından devlet kendi otoritesinin yanında vatandaşlarının güvenliğini de sağlamak zorundadır. Ermeniler her ne şekilde ve gerekçeyle olurlarsa olsunlar, savaş sırasında mensubu oldukları devletin milletin ordusuna, sivil halkına silah çekerek, arkadan vurarak ihanet etmişlerdir. Vatana ihanetin nerede, hangi millete mensup olunursa olunsun, hangi hukuk kuralları içinde olursa olsun cezası ölümdür. Ermeniler bu suçu, Osmanlı Devletinin savaş hâlinde olduğu Rusya ile işbirliği yaparak işlemişler, karşılığında ölüm yerine daha insani duygularla zorunlu göçe tabi tutulmuşlardır.
Sayfa 146 - Altın Post Yayıncılık
188 syf.
8/10 puan verdi
Zorunlu Göçü Farklı Açılardan İnceleyen Kaliteli Bir Eser
Ermeni tehcirinin nedenlerini, gelişimini, oluşumunu öğrenmek için başlanabilecek güzel bir eserdi. Hiç bilmediğim o kadar çok ayrıntı vardı ki kitapta, bu konuya bambaşka boyutlardan bakmama olanak sağladı. Yazar ince eleyip sık dokumuş bu kitabı hazırlarken ve o kadar çok kaynaktan yararlanmış ki okurken birçok yerin altını çize çize, notlar ala ala ilerledim ve altını çizdiğim tüm alıntıları paylaşsam bir ton alıntı eklemek zorunda kalacağım için vazgeçtim; o denli nitelikli bir eserdi. Tek kusuru ise yazar niyeyse çok tekrar düşmüş, hatta bazı paragrafların kitap ilerledikçe iki veya üç kez tekrarlandığını gördüm. Yayınevi de biraz sıkıntılıydı, kimi cümlelerdeki bağlaçlar, ekler bayağı yanlış yazılmış ve anlam kaymaları da mevcuttu, tabii bu gibi şeyler de eserin kalitesine yer yer gölge düşürüyordu. Ancak sonuç itibariyle Ermeni tehciri konusunu işleyen çok kaliteli bir eser.
Tehcir mi ? Soykırım mı?
Tehcir mi ? Soykırım mı?Hasan Babacan · Altınpost Yayınları · 20128 okunma
Reklam
39 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.