Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"... Masal hayvanları arasında, Seçim Güldürüsüyle başlanacaktır işe. Odun kafalı ve eşek kulaklı seçmenlerin önünde, palyaço kılıklı burjuva adaylar, politik özgürlükler dansı edecekler, sayısız vaatlerle dolu seçim programlarıyla yüzlerini ve kıçlarını silecekler ve gözlerinde yaşlarla halkın sefaletinden, bakır sesleriyle Fransa'nın zaferlerinden söz edeceklerdir; ve seçmenler de koro halinde, güçlü bir şekilde anırıp baş sallayacaklardır : ai, ai, ai! Ardından büyük piyes başlayacak: Ulus mallarının yağmalanması."
Sayfa 57 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
"Günde on iki saat çalışmak; işte, 18. yüzyıl insanseverlerinin ve ahlakçılarının ideali!"
Reklam
"Bedence ve ruhça sapasağlamken, yasama zevk ve sevinçlerini birer birer elimden alan, beden ve kafa güçlerimi koparıp götüren acımasız yaşlılık, enerjimi felce uğratıp istemimi söndürmeden ve beni gerek kendime, gerek başkalarına yük olacak duruma düşürmeden, canıma kıyıyorum. Yıllardır, yetmiş yaşımı aşmamaya söz verdim kendime. Yaşamdan ayrılmanın yılı olarak bu dönemi seçtim ve kararımı uygulama yolunu tasarladım: deri altına siyanür enjekte etmek. 45 yıldan beri kendimi adadığım davanın, yakın bir gelecekte başarıya ulaşacağından emin olmanın büyük sevinciyle ölüyorum."
Felsefe
Birileri, toprakları üzerinde iki büklüm çalışırken, diğerleri dükkanlarına bağlanmış, yeraltı dehlizlerindeki köstebek gibi kımıldayıp dururlar ve doğaya keyiflerince bir bakmak için asla doğrulmazlar.
Sayfa 12 - Kırmızı Kedi KlasikleriKitabı okudu
Felsefe
Modern atölyeler, işçi kitlelerinin kapatıldığı, yalnızca erkeklerin değil, kadınların ve çocukların da on iki ila on dört saat boyunca zorunlu çalışmaya mahkum edildiği ideal ıslah evleri oldular.
Sayfa 16 - Kırmızı Kedi KlasikleriKitabı okudu
Felsefe
Çalışma saatlerini azaltarak toplumsal üretime yeni mekanik güçler sağlanıyorsa, işçiler ürünlerini tüketmeye mecbur ederek de engin bir işgücü ordusu elde edilecektir.
Sayfa 52 - Kırmızı Kedi KlasikleriKitabı okudu
Reklam
Çağımız, çalışma yüzyılıdır, diyorlar; aslında acının, yoksulluğun, kokuşmuşluğun yüzyılıdır.
Kemer sıkan işçi sınıfı, aşırı tüketime mahkum burjuvazinin göbeğini iyice şişirmiştir.
"Her ürünümüz pazara sürümünü kolaylaştıracak ve ömrünü kısaltacak şekilde soysuzlaştırılıyor. Tıpkı insanlığın ilk çağlarının, üretimlerin niteliğine bağlı olarak, taş çağı, tunç çağı adını alması gibi, bizim çağımız da sahtekârlık çağı diye adlandırılacaktır."
İşçiler, aşırı çalışarak kendi güçlerini ve evlatlarının güçlerini tükettiklerini; yıprandıklarından, vaktinden önce çalışamaz hale geleceklerini; kanlarını emen bir ahlaksızlıkla sersemlemiş halleriyle insanlıktan çıkıp insan müsveddesi olduklarını; kendi içlerindeki bütün güzel yetenekleri öldürerek yalnızca öfkeli çalışma çılgınlığını ayakta tuttuklarını anlayamayacaklar mıdır?
Reklam
''Çalışın, çalışın proleterler, toplumsal serveti büyütmek ve bireysel sefaletinizi arttırmak için çalışın.Çalışın ki daha da yoksullaşarak çalışmak ve sefil düşmek için daha fazla gerekçeniz olsun.Kapitalist üretimin insanın gözünün yaşına bakmayan yasası budur.''
Kentsoylu sınıfı, can sıkıcı çalışmasının acısını çıkarmak için, işçi sınıfından, yararlı üretime ayrılanlardan çok daha üstün olan işçileri uzaklaştırmış, ayırdıklarını da verimsizliğe, "üretimsizliğe" ve aşırı tüketime mahkûm etmiştir. Ama, bu yararsız insan sürüsü, doymak bilmez açgözlülüğüne karşın, çalışma dogmasının aptallaştırdığı işçilerin, tüketmeyi düşünmeden, tüketebileceklerin bulunabileceğini de akıllarına getirmeden, deliler gibi ürettiklerini tüketemez olmuşlardır. İşçilerin, kendilerini öldürürcesine çalışma ve yokluk içinde sürünerek yaşama gibi çılgınlığı karşısında, kapitalizmin büyük üretim sorunu üretici bulmak ve onların gücünü iki katına çıkarmak değil, tüketici bulmak, isteklerini kamçılamak ve onlarda sahte gereksinimler yaratmaktır artık.
112 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Spoiler içerir. Yazarın 1880 yılında Egolite gazetesinde yayınlanan yazılarının derlenmesiyle oluşan bir kitap.Çok ince ama ne kadar inceyse o kadar dolu eğitici bilgilendirici o döneme ait olaylara ayna tutan bir kitap. Kitapta burjuva sınıfına, sermaye baronlarına ahlakçılara ve kiliseye ağır eleştiriler yer alıyor. Çalışmaya karşı bakışı
Tembellik Hakkı
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Ayrıntı Yayınları · 201510,2bin okunma
"Bir dükkândan yüz ağartıcı ne çıkabilir," diyor Cicero ve ekliyor: "ticaret ne üretebilir namusuyla? Dükkân adını taşıyan hiçbir şey dürüst bir insana yaraşmaz (...) tüccarlar, yalan söylemeden kazanç elde edemezler, oysa yalandan daha utanç verici ne vardır! Öyleyse, emeklerine ve zanaatlarına aşağılık bir şey gözüyle bakabiliriz. Çünkü, her kim ki emeğini para karşılığında verirse, kendini satmış ve köle durumuna düşmüş olur."
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.