Paul Lafargue (15 Ocak 1842-26 Kasım 1911); Fransız uyruklu düşünür ve eylem adamı. Küba'nın Santiago kentinde doğdu. Dokuz yaşındayken ailesiyle birlikte göçtüğü Fransa'da Tıp Akademisi'ne yazıldı. Üniversitede, kralcı hükümete karşı giderek genişleyen gençlik devinimine katıldı. Yine aynı dönemde yoğun bir okuma uğraşına daldı. Hegel'den Feuerbach'a, Fourier'den Comte'a kadar pek çok düşünürün yapıtlarını okumasına karşın, özellikle Proudhon'dan etkilendi.
1865'te Marx'la tanışmasının, üzerindeki Proudhon etkisinin kırılmasında büyük rolü oldu. Marx "yakışıklı, zeki, enerjik ve sportif" bulduğu bu gencin, kızı Laura'yla evlenerek aileye katılmasına da izin verdi.
Siyasal etkinlikleri nedeniyle Akademi'den uzaklaştırılınca, öğrenimini Londra'da tamamladı ve karısı Laura'yla birlikte yeniden Paris'e döndü. Art arda üç çocuğunu da yitirmesi üzerine tıptan soğudu; kendini tümüyle sosyalist düşünce ve eyleme adamaya karar verdi. Fransız Sosyalist Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı, işçi devinimlerinin örgütlenmesine yazılarıyla katkıda bulundu.
1911 yılında karısıyla birlikte kendini öldürdü. Yaşlılığın, beden ve zihin güçlerini azar azar kemirdiğini görmek istemeyen Lafargue, yetmiş yaşını aşmamak üzere kendine verdiği sözü tutmuş oluyordu.
Bütün insan düşüncesini kapsayan yüce beyinler, size ne oldu? İyice küçültüldük, iyice yozlaştık. Kudurmuş inek, patates, boya katılmış şarap ve Prusya şnapsı zorunlu çalışmayla ustaca karıştırılarak gövdelerimizi zayıf düşürüp zihnimizi daralttı.
" Makine geliştikçe ve insan çalışmasını durmadan artan bir hız ve kesinlikle yendikçe, işçi, dinlenme süresini aynı oranda uzatacak yerde, makineyle yarışırcasına çabasını iki kat artırıyor. Saçma ve öldürücü bir yarışma bu! "
Harika bir düzen eleştirisinin tatmin etmeyen bir tercümesini okudum. Kitapta o kadar hiciv ve laf atma var ki, muhteşem derecede keyif verici olması gereken kitap, kötü tercümeden dolayı katledilmiş resmen. Zamanına bomba gibi düşen eserlerin aynı etkiyi sonraki zamanlarda da sürdürebilmesi için, eleştirilen, laf atılan hatta yerin dibine sokulan isimler hakkındaki o zamanda bilinen ama sonraki zamanlarda bilinmez olan isimler, parantez, not vs ile açıklanmalı, tercümelerde isim verilip geçilmemeli. Herkes sürekli bu isim kimmiş, neden burada yerin dibine sokuluyor vs gibi yan araştırma ve okuma yapmaz, yapamaz, ve ben de yapmadım açıkçası. Kitap bu tür zayıf tercümelerle değer ve albeni kaybediyor, oysa hala güncel bir konu ve mevzu hala kanayan bir yara. Herşeye rağmen, okuyun, hakkında düşünün ve tartışın. İnsanın günde üç saat çalışmasını idealize eden bir yazar, okunmaya değer doğrusu...
Elime geçerse almancasını veya başka bir tercümesini de okurum diye düşünüyorum.
Kitapla kalınız...
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Say Yayınları · 20169,3bin okunma
19. Yüzyılda makineleşmenin getirilerini , artan mesai saatlerini ve kapitalizmi insanları mutsuzlaştıran tüm düzeni anlatıyor. Bence günümüze bile yakın çıkarımlar görebilirsiniz bu kitapta öneririm.
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Can Yayınları · 20209,3bin okunma
Daha önce bilmediğim Paul Lafargue'i bu kitapla tanımak güzel oldu. Fransız kökenli Marksist, iktisatçı ve yazardır. Tıp öğrenimi görmüştür; ama 3 çocuğunu da sağlık problemlerinden kaybettiği için tıptan soğumuş kendini sosyalist düşünceye adamıştır. Karl Marx'ın kızı ile evlenmiştir.