tersbakiye
@tersbakiye
Sıkı Okumaz
•••
insanlar ikiye ayrılır: Ulysses okuyanlar ve okumayanlar
Mardin
405 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Freak Brothers'ın özlü sözünden haberim var: Esrar, parasız zamanları atlatmanı daha iyi sağlar…
Sayfa 43 - The Fabulous Furry Freak Brothers, mizah dergisi. Sözü edilen özlü söz: "Esrar, parasız zamanları , parayla esrarsız zamanları atlatmaya kıyasla daha iyi sağlar" -çn
Aryan Kardeşliği
Yahudiler ve AK... Aralarında... şey... ne olduğunu unuttum... nefret yok mu?
Sayfa 15
Tanrı biliyor, pek azımız ahlaki muğlaklığın yabancısıyız.
Sayfa 14
Okur Takip Önerileri
… hayatta olmam dediği tiplerden birine dönmüştü.
Sayfa 7
"Sizin neslin sorununu söyleyeyim” diye görüşünü bildirdi Isaiah, “şahsınıza bir şey söylemiyorum tabii ama hepiniz Devriminize inandınız, onun için hayatlarınızı ortaya koydunuz - ama cidden Televizyonun olayını pek anlamadınız. Televizyon sizi ele geçirdiği andan itibaren işiniz bitti, hayalini kurduğunuz o alternatif Amerika da, işte, öldü gitti, tıpkı Kızılderililer gibi, hakiki düşmanınıza attınız onu ve 1970'lerin kuru düşünüldüğünde bile fazlasıyla ucuza gitti..."
Sayfa 497
Aslında o şiddet dolu bir fiziki teması tercih ederdi, şoku, silahın geri tepişini, gözü kara bir çığlığı, topuklarıyla ezebileceği bir şeyleri fakat bugünlerde seçenekleri arasında dişlerini gıcırdatmak bile yoktu. Bir zamanlar ne kadar tatlı dilli ve kendine hâkim bir insan olsa da şimdi, Marty Robbins'in dediği gibi "eyerin üstünde kalma" konusunda problemler yaşıyordu.
Sayfa 459
…karakterinin derinliklerindeki vahşi hayvan ortaya çıkmak üzereydi; bir başına, insana düşman ve perişan, benliğini aşan bir çığlık koyuvermeye hazır şekilde kafasını kaldırmış.
Sayfa 454
… böyle bir tuhaf hissettiğimde alternatif bir evren hayal ediyorum, annemin kürtaj yaptırdığı, benden kurtulduğu bir evren …
Sayfa 445
“Bir faşisti sevdirecek tek şey cazibesidir. Şimdiki gençler bayılıyor.”
Sayfa 408
… ağlamayı bir tür işeme eylemi diye düşünmeye başlamıştı; yanlış zamanda ve yanlış yerde yaptığınızda başınızı belaya sokması muhtemeldi ve Zoyd bir süre sonra da gerektiğinde tutmayı öğrenmişti;
Sayfa 396
Televizyon, gençlerin her türden ebeveyne karşı bir isyan başlattığını ilan ederken ve seyirciler de buna gayet ikna olmuşken, Brock sadece sonsuza dek çocuk kalmak ve geniş bir ulusal Ailenin güvenli kucağından hiç çıkmamak için beslenen derin -hatta bizzat hissetmesine müsaade ettiği zamanlarda acıklı- bir ihtiyaç görüyordu. Önsezilerine göre, ki neredeyse haklı çıkmak üzereydi, bu isyancı çocukları yollarından döndürmek kolay ve ucuz olacaktı. Hepsi yalnızca yanlış müziği dinliyor, yanlış şeyi tüttürüyor, yanlış kişileri takdir ediyordu. Yeniden şartlandırılmaya ihtiyaçları vardı.
Sayfa 359
… hepsi insana özgü o aynı boktan şeylerdi.
Sayfa 350
Gecenin" geç saatlerinde verandaya çıkıyor Frenesi ve dalgaların hemen üzerinde duruyor, göremediği ufka doğru bakıyor, bilmediği bir istikamete doğru yola çıkmış ve onu sırtında taşıyacak bir rüzgâr gibi ve bir ses duyuyor, Taşkın boyunca söylenen bir şarkı bu, muazzam bir şarkı, gecenin birinde tanımadığınız birinin evinde kafanız bir dünyayken duyduğunuz, sonra da asla bulamadığınız o şarkılar gibi, dalgıçları anlatıyor, şarkının söylediğine göre henüz gelmemişler ama eli kulağındaymış, Taşkın'a dalacak ve "bizden alınan ne varsa" bize geri vereceklermiş, şarkı söz veriyor, "kaybettiğimiz ne varsa..."
Sayfa 343
Erkekler için her şey ne kadar kolaydı. Akıllarında Bir Yere Sokmak yoksa Silah Sahibi Olmak vardı ki o da zaten belirli bir mesafeden Bir Yere Sokmalarına imkân tanıyordu. Hayatlarının gerçeğini oluşturan şey, günbegün bunun nasıl ve ne zaman olacağına dair detaylardı. Hiç iç açıcı değildi tabii ama nispeten çok daha basitti ve kim basitlikten payını almak istemezdi ki; seyyahları çöllere, balıkçıları dalgalara, erkekleri savaşa götüren baştan çıkarıcı bir vaatti o.
Sayfa 323
Sen de hepimizle aynı gezegende yaşıyordun - her gece bizi aldılar ve dövdüler ve siktiler ve bazen de öldük. Siz çocukların anlamadığı şey şu: Ya geyiğe vurmadan yüzde yüz birlik oluruz ya da ne yaparsak yapalım hiçbir işe yaramaz.
Sayfa 315