Sevgi akışıyla doğmayız ama tüm hayatımızı bunu öğrenmekle geçiririz. Sevgi enerjisi saf güçtür. Hem ona doğru çekilir hem de ondan çekiniriz. Sevgi tarafından motive edilir, yönetilir, esinlendirilir, şifalandırılır ve yok ediliriz.
Fonksiyon bozukluğu gösteren yanımız sistemimizin geri kalanını etkilediğinden enerjimiz boşa harcanmış oluyor ve kendi aleyhinde olacak şekilde bölünüyor.
Baba ailesini destekler ama sorumluluklarını bırakıp giden bir baba çocuklarını çok yıpratılmış bir sorumluluk ve fedakarlık anlayışıyla baş başa bırakır. Bizlere başkalarına karşı saygılı davranmamız öğretilir ama birbirlerine saygı göstermeyen anne babalar saygısız yetişkinler olarak büyüyen çocuklar yetiştirirler. Onurlu bir davranışın ne olduğuna dair stabil ahlaki tanımlardan yoksun büyüyen çocuklar kendileri için dengeli bir hayat yaratmayı beceremezler.
Ana karakterimiz dönem İngiltere’sinde bir beyaz yakalıdır.
Savaş mağduriyeti oluşturmadan, ana karakterimizin sosyal hayatının ve psikolojisinin nasıl etkilendiğini alt metinde hissettiriyor. Bu noktada savaş eleştirisinin en güzel hissedileceği nokta konferansa katıldığı an olabilir.
Çocukluk dönemine ait anılara tutunma çabasını, eskiye dönme isteğini de verdiği psikolojik savaş sebebiyle yani boğulmamak için olduğuna bağlayabiliriz.
Boğulmamak İçinGeorge Orwell · Can Yayınları · 20158,4bin okunma