Hayır fikir kendi başına bir güç değildir. Bilinçte tek başına olsa bir güç halin gelebilirdi. Ama orada duygusal hallerle çatışma içinde bulunduğundan, mücadele etmek için kendinde eksik olan gücü duygulardan ödünç almaya mecburdur.
Sorun buydu işte: Her şeyi aptalca bulduğu için yaşamın kendisine empoze ettiği şeyleri kabullenmişti her zaman. İlkgençliğinde seçim yapmak için çok erken olduğuna inanmış, gençliğinde, yani şimdi ise, değişmek için çok geç kaldığını düşünmüştü.
Hiçbir karşılık istemeyen bu sevgi onu suçluluk duygularına boğmayı başarmış, kendi hayallerini çöpe atmak pahasına bir başkasının beklentilerini yerine getirmek isteğini yaratmıştı.
Biraz daha delidolu olma hakkını tanımalıydı kendine.
Ana babası gene de severlerdi onu kuşkusuz, ama onları üzmekten korktuğu için hayalini gerçekleştirmenin bedelini ödeyememişti.
Yapacağım çok şey var, hayatın sonsuza dek süreceğini sandığım günlerde hep ertelediğim şeyler bunlar, sonra, hayatın yaşanmaya değmeyeceğine inanmaya başlayınca da unuttuğum.