Bizim mutluluk dediğimiz- insanın kendini tanımasıdır. '
Sayfa 47 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Görünmeyen saat makinesi zamanı kemiriyordu, ince, madeni bir sesle işliyordu, nerdeyse yok olacaktı zaman, odanın duvarlarını yalayacak, dışarlara fışkıracak, dağılacaktı.
Sayfa 38 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bedenimiz saydırmak istiyor kendini, kımıldamak, gerinmek daha var olduğuna inanmak için aklın alamıyacağı işlere kalkışıyor, hem de hiç umulmadık zamanlarda ! 'Otur oturduğun yerde' diyorum, ' ben yaptım artık bilançomu, işim tamam' kim dinler ? kıpırdıyor, direniyor, varım diyor ve kendi başına buyruk ölümsüzlüğü istiyor. Ne gülünç bir güvenmiştik !
Sayfa 44 - Bilgi Yayınevi
"Kuş ölüsüne çok az rastlanır, değil mi? İz bırakmadan yok oluverirler.. ağırlıkları yoktur, hafiftirler.. hafifcecik.. biz de öyle olsaydık ya...
Sayfa 41
Komünizm varsa eşitlik vardır ama adalet yoktur.
Rakoşici rejime oranla Macarlar daha bir güven duygusu içine girdiler. Bu açıdan bakılınca ayaklanmanın boşuna olmadığı gö­rülür. Ama ihtilalin bastırılışı çok sert olmuştu. Tunaaşırı Ulusal Ko­mitesi üyeleri 1957 yılında mahkemeye verildiler. Attila Szi­gethy hapishanede intihar etti. Dudas, Mindszenty'yi serbest bırakan birliğin komutanı Teğmen Palinkas-Palaviccini gibi idam edildi. Profesör Istvan Bibó ömür boyu hapse mahkum edildi. Tibor Dery, Gyula Hay, Tibor Tardos adlı yazarlar 2 ile 4 yıl arasında hapis cezasına çarptırıldılar.
Kuş ölüsüne çok az rastlanır, değil mi? İz bırakmadan yok oluverirler.. ağırlıkları yoktur, hafiftirler.. hafifcecik.. biz de öyle olsaydık ya. ..
Sayfa 41 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
33 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.