Yürüdüğüm yol birilerine ispat değil hislerime verdiğim değer.
Yükünü hafifletmeye çalıştığım yaralar yük değil ilerisi için bana rehber.
Artık tek gayem başka manzaralara bakacağım diye penceremin önündeki saksıları düşürmemek.
Depremin bir adının belki de gerçek adının hareket olduğunun unutulması hataydı. Biz hep hatada ısrar ettik ve arzın hareketinin bu kadar çok acı vermesinin bütün kabahatini malzemeden çalan müteahhitide yüklemeye yeltendik. Demedik ki hırsız müteahhit sadece Türkiye'ye geçerli olan ve yürürlükten hiç düşmemiş olan ahlâk anlayışının gereğini yerine getirmekten başka bir şey yapmamıştır. Şu soruyu sormaktan kaçındık ve kaçınıyoruz: Acaba nasıl olmuş da bazı müteahhitler hırsızlıklarına elveren bir ortamda faaliyet gösterebilmiş? Hırsızlığın hırsızlığı davet ettiğini, hırsızların hırsızlar tarafından gözetilip kollandığı gerçeğini zülfü yare dokunur korkusuyla es geçtik, halen geçiyoruz.